23 Nisan 2012 Pazartesi

Prim gününe borçlanma gelecek mi?

Sürekli bir beklenti vardır toplumumuzda. Hemen hemen her af döneminde yoğunlaşan bu prim günlerinin doldurulması talebi, maalesef hiç karşılık bulmamasına rağmen sürekli gündemdedir. İşte okurumuz Engin Cengiz de aynı konuyla ilgili olarak “Babam 1951 doğumlu. 1982 yılında SSK’lı. Fakat çok boş günü var. Dışarıdan ödeyerek 2000 günü doldurduk. Askerlik borçlanmasını da ödeyeceğiz. Kalan eksik günler için bu yıl içerisinde prim affı gelecek mi?” diyor.

18 Nisan 2012 Çarşamba

SGK'dan Otomatik İcra Dönemi

Son yılların en önemli prim affı/yapılandırması geçtiğimiz yıl Torba Kanun'la getirilmişti. Düzenlemeyle sadece prim borçları değil, vergi borçları da dahil olmak üzere devlete olan borçların hemen tamamına ödeme kolaylığı getirildi. Tabiri caizse devlet, bütün alacakları için yeni bir sayfa açmış oldu.

Döviz borcu olan bir de borç vergisi ödeyecek.

Dolar ya da Euro cinsinden borcu olanlar, borçlarının dışında 17 Mayıs’a kadar bir de “borç vergisi” ödeyecekler. Alacağı olanlar ise “daha az vergi” ödeyecekler!

FIKRA GİBİ

Ne düşündüğünüzü tahmin edebiliyorum. Diyorsunuz ki; “Firmanın zaten dolar borcu var. Borcu olan bir firma borcunu nasıl ödeyebileceğini düşünürken; ‘Gel bakalım, dolar borcun olduğu için daha fazla vergi ödeyeceksin’ denilmesi mümkün mü?” Mümkün efendim.. Burası Türkiye!.. Bir de tersi var. Dolar ya da euro cinsinden alacağı olan firmaya da; “Senin döviz cinsinden alacağın var. Onun için daha az vergi ödeyeceksin” denilecek. İster inanın ister inanmayın, yasa böyle diyor!

11 Nisan 2012 Çarşamba

Şirketlerin beyan dönemi başladı.

Şirketler 2011 yılı kazançları için 25 Nisan Çarşamba akşamına kadar Kurumlar Vergisi beyannamelerini verecekler. Şirketler Kurumlar Vergisi beyannameleriyle birlikte birçok mali tablo ve formları bildirmek zorundalar.

Mali tablolar ve formların hazırlanması önemli

Şirketler 2011 yılında elde etmiş oldukları kazançlarının vergisini geçici vergi dönemlerinde ödediler. Nisan ayında verecekleri beyannamelerde vergi ödenmesinden daha önemli konu beyanname ekinde yer alan mali tabloların ve bildirimlerin hazırlanması.

5 Nisan 2012 Perşembe

Şirketten para çekmek, bombanın pimini çekmek gibi

Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun en çok tartışılan maddesi, “şirketten para çekme” ya da “şirkete borçlanma” ile ilgili.. Herkes kendine göre bir şeyler anlatıyor. Önce, olayı basit bir şekilde özetleyelim.

OLAY NE?

1. Para Çekme ve Borçlanma Yasağı:

- Anonim ve limited şirketlerin ortakları, şirketten borç para çekemeyecekler (Yeni TTK.Md.358 ve 644/b).

- Buna uymayanlara, her defasında 300-730 gün arasında “adli para cezası” verilecek. Ceza, günlük 20-100 TL üzerinden ve her defasında 6-73 bin lira olacak. Örneğin iki defa para çekene 12-146 bin lira ceza kesilecek (Yeni TTK.Md.562/5-c ve TCK Md.52/1-2).

Yeni İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, işverenlere yeni yükümlülükler getirecek.

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanun Tasarısı, Bakanlar Kurulu'nda imzalandı. Nisan ayı içerisinde Meclis Alt Komisyonları'nda görüşülerek, Genel Kurul'a inecek. Bu tasarı yasalaştığında çalışma hayatı içerisinde var olan önemli bir boşluğu dolduracak. İnanması zor ama bugüne kadar çalışma hayatımız içerisinde iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin müstakil bir kanun bulunmuyordu. Kanun tasarısı Meclis'ten geçerse, Türkiye ilk kez bu alanda müstakil bir düzenlemeye kavuşmuş olacak.

Bugüne kadar iş sağlığı ve güvenliği alanı, çıkarılan yönetmeliklerle düzenleniyordu

AB müzakere sürecinde en eleştirildiğimiz alanlardan birisi iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili konular olmuştur. Bu nedenle, müzakere sürecinde AB'nin konuya ilişkin yönetmelikleri alınıp, tercüme edilip, yönetmelik olarak çıkarılmıştı ve bu yönetmelikler yoluyla bu alandaki boşluk doldurulmak istenmişti.

3 Nisan 2012 Salı

Yeni TTK denetimde ne getirecek?

Geçen hafta muhtasar bilgiler vermeye çalıştığım yeni Türk Ticaret Kanunu (TTK)'nda denetim konusu ile ilgili okurlarımdan birçok soru geldi.

Yeni kanunun öngördüğü bağımsız denetimi yapacak kişileri Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu belirleyecek. Kurum 660 sayılı KHK ile kuruldu. Ancak maalesef bağımsız denetçilik sınavının yapılmasıyla ilgili olarak yetki kanununda eksiklik var. Bu eksikliğin kanunla giderilmesi gerekiyor. Önümüzdeki dönemde bu eksiklik halledilebilir belki ama kurumun yapılanması, personel alımı, ikincil düzenlemelerin yapılması oldukça zaman alacak şeyler. Zaman hızla ilerlemesine rağmen şirket sahipleri ve meslek mensupları açısından şimdilik çok geç kalınmış değil.

2 Nisan 2012 Pazartesi

İşveren yiyecekle ücret ödemesi yapabilir mi?

* 2 ay önce bir markette işe girdim. Market sahibi, kasiyer ücretini marketten benim alışveriş yaparak ödememi istiyor. Yani, maaş vermeyerek ücret karşılığı marketten alışveriş yapmamı istiyor. Maaş, ücret dışında alışveriş yaparak ödenir mi? Hukuki yaptırımı var mı? M. ARSLAN


Tek kişilik A.Ş. ve avantajlar

Yeni Türk Ticaret Kanunu ile getirilen olumlu değişikliklerden biri de “tek kişilik anonim şirket” kurulabilmesi ve yönetim kurulunun “tek kişiden ibaret” olabilmesi ile ilgili.. Yasanın yürürlüğe gireceği 1 Temmuz 2012 tarihinden itibaren, tek kişilik anonim şirket kurulabilecek. Yönetim kurulu ve genel kurul, tek kişiden ibaret olabilecek. Mevcut anonim şirketler de tek kişiliğe dönüşebilecek.

1 Nisan 2012 Pazar

Çalışanların naklindeki KDV konusu çözülüyor

Bu güne kadar süregelen ama bize göre yasal alt yapısı olmayan bir uygulama var: çalışanların birikmiş sosyal haklarıyla devri.
Özellikle grup şirketleri arasında çeşitli nedenlerle çalışanlar zaman zaman nakledilebiliyor.
İş hukuku açısından, bu nakil işlemi aslında eski şirkette işten çıkarma, yeni şirkette işe alma hükmünde.
Ancak bazen çalışanların haklarının korunması, bazen de ihbar tazminatından kurtulmak ve kıdem tazminatlarının ötelemek amacıyla bu giriş çıkış prosedürü işletilmiyor ve çalışanın da mutabakatının alındığı üçlü bir sözleşme ile devir yapılıyor.

İşletmelerde Mesleki Eğitim Gören ve Staj Yapan Öğrencilerin Genel Sağlık Sigortalılığı

İşletmelerde mesleki eğitime tabi tutulan aday çırak, çırak ve öğrenciler ile meslek liselerinde ve yüksek öğrenimde okuyan öğrencilerinden staj yapan öğrencilerin([1]) genel sağlık sigortalılıkları hakkında bazı işyerleri ile okulların yanlış işlem yaptıkları görülmektedir.

I- GİRİŞ

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası’nda, Mesleki Eğitim Yasası’nda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler, meslek liselerinde veya yüksek öğrenimde okuyan öğrencilerden öğrenimleri sırasında zorunlu staja tabi tutulan öğrenciler ile Yüksek Öğrenim Yasası uyarınca kısmi zamanlı çalışan öğrencilerden aylık prime esas kazanç tutarı prime esas günlük kazancın alt sınırının otuz katından fazla olmayan öğrenciler[2] iş sözleşmesine tabi olarak çalışanlar gibi sigortalı sayılmıştır.
Yasa’da, aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrencilerin zorunlu olarak iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık sigortasına tabi tutulmaları, meslek lisesinde veya yüksek öğrenimde okurken zorunlu staj yapan öğrencilerle, kısmi zamanlı çalışan yüksek öğrenim öğrencilerinin ise iş kazası ve meslek hastalığı sigortasına tabi tutulmaları ön görülmüştü([3]).
Kamuoyunda “Torba Yasa”([4]) olarak bilenen Yasa ile yapılan değişiklikle, işletmelerde mesleki eğitim gören aday çıraklardan, çıraklardan, öğrencilerden, meslek liselerinde, yüksek öğrenimde okumakta iken staj yapan öğrencilerden ve Yüksek Öğrenim Yasası uyarınca kısmi zamanlı çalışanlardan aylık kazançları, prime esas aylık kazancın altında olan öğrekçilerden sigortalıların “bakmakla yükümlü oldukları aile bireyi sayılmayanların” genel sağlık sigortalısı olarak kapsama alınmaları öngörülmüştür.

Raporlu İşçinin İş Sözleşmesinin Feshinde Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

Çalışma hayatında işçilerin hastalık, iş kazası vs. gibi nedenlerle sağlık sorunları yaşadıkları bu nedenle de raporlu bulundukları süreler olabilmektedir.

I- GİRİŞ

Raporlu olunan dönemlerde işçilerin, işverenlerince işten çıkarılıp çıkarılamayacağı veya bu gibi durumlarda işçilere tazminat ödenip ödenmeyeceği veya işçilerin hangi durumlarda iş sözleşmesini işçilik haklarını alarak feshedebilecekleri gibi konularda uygulamada kafa karışıklıkları yaşanmakta, konu yargıya intikal etmekte ve zaten iş yükü altında ezilen mahkemeler daha da zorlanmaktadırlar.
İşçi, ister raporluyken, ister çalışmaktayken, iş sözleşmesini her zaman sonlandırılabilir. Ancak iş sözleşmesinin her an sonlandırılabilmesi işverenin İş Kanunu’nda belirtilen bazı yükümlülük ve prosedürleri yerine getirmesine gerek olmadığı şeklinde algılanmamalıdır. Aynı şekilde yukarıda anılan Kanun uyarınca işçiye de iş sözleşmesini derhal fesih hakkı veren bazı durumlar da olabilmektedir.
Yazımızda, gerek işverenin gerekse de işçinin, sağlık sorunları nedeniyle iş sözleşmesini feshedebilme şartlarını ve bunu yaparken dikkat etmeleri gereken hususları mevzuat ve yargı kararları çerçevesinde açıklamaya çalışacağız.