7 Ağustos 2012 Salı

Gerçek usulden basit usule nasıl dönülür?

Gelir Vergisi Kanunu'nda (GVK) bir süredir yer alan düzenleme uyarınca, basit usul kapsamında vergilendirilenlerden; basit usule tabi olmanın şartlarını kaybedenler ile herhangi bir şekilde gerçek usulde vergilendirilmiş olanlar bir daha hiçbir şekilde basit usule dönemiyorlardı. Dahası, bu kimselerin aynı türden iş yapan eş ve çocukları da bu faaliyetleri nedeniyle basit usulden yararlanamıyorlardı. Gerçek usul kapsamında faaliyetlerini sürdüren mükellefler, iş hacimlerindeki daralma nedeniyle yasal şartları sağlasalar bile hiçbir şekilde basit usule dönemiyorlardı. Bu kısıtlama nedeniyle de söz konusu kişiler ya işlerini terk ediyor ya da kayıtdışı faaliyet göstermeye başlıyorlardı.

YENİ DÜZENLEME

Basit usul konusundaki kısıtlamaların bir sonucu olarak, gerçek usulde vergilendirilen esnaf ve sanatkarların bir kısmı basit usule dönemedikleri için daha ağır mali yükümlülüklere katlanmaktaydı. Esnaf ve sanatkarların basit usule geçmesine olanak sağlanması, 'Esnaf ve Sanatkarlar Değişim Dönüşüm Destek Strateji Belgesi ve Eylem Planı'nında hedefleniyordu. 6322 Sayılı Kanun'un 7. maddesiyle yapılan düzenlemeyle; gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerin basit usule dönmeleri yolu açıldı. Söz konusu mükelleflerden; basit usule tabi olmanın şartlarını taşır hale gelenler, arka arkaya iki hesap döneminde sahip oldukları iş hacmi basit usule tabi olmanın özel şartlarını da sağlaması halinde izleyen hesap döneminden başlayarak basit usule geçebilecekler. 

KISITLAMALAR

Yapılan bu yeni düzenleme bazı 'uyanıklar' için kısıtlamalar da içeriyor.

- Gerçek usulde vergilendirilmekteyken işini terk eden mükellefler ile
- Basit usulün şartlarını kaybedenlerden gerçek usulde vergilendirilmeye başlamadan önce işini terk eden mükellefler, işlerini terk etme tarihini izleyen yılın başından başlamak üzere iki yıl geçmedikçe basit usule dönemeyecekler. Bu kısıtlama, terk edilen işin eş ve çocuklara devri halinde de geçerli olacak.

Sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenledikleri tespit edilen mükellefler ise yasal şartları sağlasalar bile hiçbir şekilde basit usulde vergilendirilemeyecekler. 

DEĞERLENDİRME VE OLASI SORUNLAR

Basit usule geçişi olanaklı hale getirilen düzenleme, ekonomik gelişmeler sonucu darboğaza düşen mükelleflere önemli bir kolaylık getirmiş durumda. Özellikle küçük yerleşim birimlerinde faaliyette bulunan mükellefler açısından olumlu bir gelişme. Bununla beraber, yeni düzenlemenin de zaman içinde istismar edilmesi mümkün.

Bunların da ötesinde, sahte belge düzenleyenler yönünden getirilen kısıtlama, düzenlenme biçimi olarak hukuka aykırılıklar içeriyor. Madde metninde yer alan; sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenledikleri 'tespit edilen' ifadesi, bu konuda idarenin yapacağı tespitlerin belirleyici olacağını gösteriyor. Oysa, inceleme raporları ile vergi suçu raporlarında yer verilen bu yöndeki iddialar, çoğunlukla yargı kararıyla sabit hale gelmiyor. Dolayısıyla, sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleyenler için getirilen kısıtlamanın; bu durumda oldukları 'yargı kararıyla kesinleşmiş olan' mükellefler bakımından uygulanacak şekilde düzenlenmiş olması hukuksal olurdu. Söz konusu düzenleme bu şekliyle anayasal normlara aykırılık oluşturuyor.

Metin Taş - Sezgin Özcan
07 Ağustos 2012

Hiç yorum yok: