1 Mart 2012 Perşembe

Başkasıyla evlenenin, ölen eşinden aldığı maaş kesilir.

Vefat eden eşinin emekli maaşını alan bir şahıs tekrar evlendiğinde, vefat eden eşinden almakta olduğu maaş kesilir mi? Yoksa almaya devam eder mi?

CEVAP: Kişi evlenince eski eşinden aldığı emeklilik maaşı kesilir. İkinci kocasından boşanırsa, tekrar önceki eşinin maaşını alabilir. İkinci eşi de ölürse, maaşı yüksek olanı tercih etmek hakkı vardır.

Ücret Kazançları Vergi Rehberi

Ücret kazançlarının vergilendirilmesine ilişkin olarak Gelir İdaresi Başkanlığı'nca hazırlanan “Ücret Kazançları Vergi Rehberi” pdf formatında Başkanlığın internet sayfasında yayınlanmıştır.

Rehberde; ücretin tanımı, unsurları, ücret matrahından indirim konusu yapılan unsurlar, asgari geçim indirimi uygulaması ile 2011 takvim yılında tevkifata tabi olmayan ücret geliri elde eden ücretlilerle, birden fazla işverenden ücret alan kişilerin hangi hallerde beyanname verecekleri ve beyanname verilmesi durumunda beyan edilecek gelirin tespitine ilişkin örnekli açıklamalara yer verilmiştir.

Söz konusu Rehbere ulaşmak için TIKLAYINIZ.

Doğum borçlanması dikkatli yapılmalı

Soru: 17.12.1960 doğumlu bayanım. SSK girişim 01.11.1980, ödenmiş 1740 günüm var. 01.10.2008 tarihinde isteğe bağlı Bağ-Kur'a geçtim. 2 yıllık çocuk borçlanmasıyla SSK'dan 3600 günden mi yoksa 5000 günden mi emekli olabilirim?

Cevap: 01.11.1980 tarihindeki girişinize göre 3600 prim gün ve 50 yaş şartından emekli olabilirsiniz. Ancak burada dikkat etmeniz gereken önemli bir husus bulunmakta. Eğer Bağ-Kur kapsamında iken doğum borçlanması yapıp öderseniz Bağ-Kur emeklilik şartlarına tabi olabilirsiniz. Bağ-Kur'lu iken borçlanma yaparsanız borçlanma yapacağınız 2 yıllık sürede adınıza Bağ-Kur primi yatmış sayılacak. Bu da son 3.5 yıl dediğimiz 7 yılın yarısı olan 1260 gün şartını etkileyebilir. Toplamda 2730 gününüz mevcut.

Doğum borçlanması ile bu sayı 3450 prim gün olur. 5 ay daha prim ödedikten sonra 3600 gün tamamlanır ve kısmi emekliliği hak etmiş olursunuz.


Ali Şerbetçi
TAKVİM

Beyanname vermeyi gerektirmeyen gelirler

ÜCRET GELİRLERİ

Vergisi, ödenirken peşin peşin kesilen ücret gelirleri, yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmiyor. Örneğin, yıllık ücret geliri 100 bin hatta 300 bin TL dahi olsa, beyanname verilmiyor. Ancak, birden fazla işverenden ücret geliri olması halinde, durum değişiyor. Birden sonraki işverenden, 2011 yılında alınan ücretin toplamı 23 bin TL’den (2012’de 25 bin TL’den) fazla ise, ücret gelirleri için beyanname verilmesi gerekiyor. Beyanname ile bildirilen gelirin vergisinden de, daha önce kesilen vergiler mahsup ediliyor.

Ölüm halinde gelir vergilemesi

Gelir Vergisi Kanunu'na göre yıllık beyana tabi geliri olan bir kişinin ölmesi durumunda gelirin vergilenmesi ile ilgili ödevleri mirasçılarına intikal eder. Kanunlarımız göre ölüm halini özel bir durum olarak kabul eder ve bu durumda nasıl hareket edileceğini ayrıca düzenlemiştir. Şunu da belirtelim ki kendilerine ödevlerin intikal edeceği mirasçılar mirası reddetmemiş mirasçılar olacaktır. Bilindiği gibi, Vergi Usul Kanunu'nun 12'nci maddesinde "Ölüm halinde mükellefin ödevleri, mirası reddetmemiş kanuni ve mansup mirasçılara geçer. Ancak mirasçılardan her biri ölünün vergi borçlarından miras hisseleri nispetinde son olurlar." hükmü yer almaktadır.

Gelir vergisinde beyan dönemi başladı.

2011 yılında elde edilen gelirlerin, gelir vergisi açısından beyan dönemi bugün başladı. Ticari ve zirai kazancı gerçek usulde vergilendirilen esnaf, tüccarlar ve çiftçiler ile doktor, avukat, mali müşavir gibi serbest meslek kazancı elde edenler hiç kazanç elde etmemiş olsa da yıllık gelir vergisi beyannamesi vermek zorunda...

Kira ve birden fazla işverenden ücret geliri, değer artış kazancı, temettü ve kar payı, eurobod ve tahvil geliri elde edenler ise söz konusu gelirleri belli bir tutarı aşması halinde beyanname verecekler.

Yasa hükmü gereği beyannamelerin 1-25 Mart tarihleri arasında verilmesi gerekiyor. Ancak 25 Mart tarihinin hafta tatiline denk gelmesi nedeniyle, bu yıl beyannameler 26 Mart Pazartesi akşamına kadar verilebilecek. Biz de, 26 Mart'a kadar yazılarımızda ağırlıklı olarak beyan edilmesi gereken çeşitli gelir unsurlarını ele alıp, konuya ilişkin sizlerden gelen soruları yanıtlayacağız. Bugünkü konumuz 2011 yılında elde dilen kira gelirleri...

Binek oto alımında ödenen KDV


KDV Kanunu'na göre binek otomobili alımında yüklenilen verginin indirimi mümkün değildir. Araç kiralama ve araçların işletilmesi işini yapan mükellefler ise bu amaçla aldıkları binek otomobillerinin alış belgelerinde yer alan KDV'yi indirim konusu yapabilir. Bu çerçevede, gerçek usulde vergilendirilen taksi işletmecisi, sürücü kursu ve otomobil kiralama şirketi gibi işletmeler, faaliyetleriyle ilgili satın aldıkları binek otomobilleri için ödedikleri KDV'yi indirim konusu yapabilir. Bu mükelleflerin binek otomobilinin alış belgesinde gösterilen KDV, ait olduğu takvim yılı aşılmamak kaydıyla, ilgili belgelerin kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde, bu araçların fiilen faaliyette kullanılmaya başlanılıp başlanılmadığına bakılmaksızın indirilebilecektir.

Yapı Denetim Şirketleri Tarafından Arsa Sahibi Adına Düzenlenen Faturaların Giderleştirilmesi

4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkındaki Kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasında yapı denetim hizmetinin, yapı denetim kuruluşu ile yapı sahibi veya vekili arasında akdedilen hizmet sözleşmesi hükümlerine göre yürütüleceği ve yapı sahibinin yapım işi için anlaşma yaptığı yapı müteahhidini vekil olarak tayin edemeyeceği, aynı Kanun’un 5. maddesinin 1. fıkrasında ise, yapı denetim hizmet sözleşmesinin yapı sahibi ile yapı denetim kuruluşu arasında akdedileceği,