1 Nisan 2012 Pazar

Çalışanların naklindeki KDV konusu çözülüyor

Bu güne kadar süregelen ama bize göre yasal alt yapısı olmayan bir uygulama var: çalışanların birikmiş sosyal haklarıyla devri.
Özellikle grup şirketleri arasında çeşitli nedenlerle çalışanlar zaman zaman nakledilebiliyor.
İş hukuku açısından, bu nakil işlemi aslında eski şirkette işten çıkarma, yeni şirkette işe alma hükmünde.
Ancak bazen çalışanların haklarının korunması, bazen de ihbar tazminatından kurtulmak ve kıdem tazminatlarının ötelemek amacıyla bu giriş çıkış prosedürü işletilmiyor ve çalışanın da mutabakatının alındığı üçlü bir sözleşme ile devir yapılıyor.

İşletmelerde Mesleki Eğitim Gören ve Staj Yapan Öğrencilerin Genel Sağlık Sigortalılığı

İşletmelerde mesleki eğitime tabi tutulan aday çırak, çırak ve öğrenciler ile meslek liselerinde ve yüksek öğrenimde okuyan öğrencilerinden staj yapan öğrencilerin([1]) genel sağlık sigortalılıkları hakkında bazı işyerleri ile okulların yanlış işlem yaptıkları görülmektedir.

I- GİRİŞ

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası’nda, Mesleki Eğitim Yasası’nda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler, meslek liselerinde veya yüksek öğrenimde okuyan öğrencilerden öğrenimleri sırasında zorunlu staja tabi tutulan öğrenciler ile Yüksek Öğrenim Yasası uyarınca kısmi zamanlı çalışan öğrencilerden aylık prime esas kazanç tutarı prime esas günlük kazancın alt sınırının otuz katından fazla olmayan öğrenciler[2] iş sözleşmesine tabi olarak çalışanlar gibi sigortalı sayılmıştır.
Yasa’da, aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrencilerin zorunlu olarak iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık sigortasına tabi tutulmaları, meslek lisesinde veya yüksek öğrenimde okurken zorunlu staj yapan öğrencilerle, kısmi zamanlı çalışan yüksek öğrenim öğrencilerinin ise iş kazası ve meslek hastalığı sigortasına tabi tutulmaları ön görülmüştü([3]).
Kamuoyunda “Torba Yasa”([4]) olarak bilenen Yasa ile yapılan değişiklikle, işletmelerde mesleki eğitim gören aday çıraklardan, çıraklardan, öğrencilerden, meslek liselerinde, yüksek öğrenimde okumakta iken staj yapan öğrencilerden ve Yüksek Öğrenim Yasası uyarınca kısmi zamanlı çalışanlardan aylık kazançları, prime esas aylık kazancın altında olan öğrekçilerden sigortalıların “bakmakla yükümlü oldukları aile bireyi sayılmayanların” genel sağlık sigortalısı olarak kapsama alınmaları öngörülmüştür.

Raporlu İşçinin İş Sözleşmesinin Feshinde Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

Çalışma hayatında işçilerin hastalık, iş kazası vs. gibi nedenlerle sağlık sorunları yaşadıkları bu nedenle de raporlu bulundukları süreler olabilmektedir.

I- GİRİŞ

Raporlu olunan dönemlerde işçilerin, işverenlerince işten çıkarılıp çıkarılamayacağı veya bu gibi durumlarda işçilere tazminat ödenip ödenmeyeceği veya işçilerin hangi durumlarda iş sözleşmesini işçilik haklarını alarak feshedebilecekleri gibi konularda uygulamada kafa karışıklıkları yaşanmakta, konu yargıya intikal etmekte ve zaten iş yükü altında ezilen mahkemeler daha da zorlanmaktadırlar.
İşçi, ister raporluyken, ister çalışmaktayken, iş sözleşmesini her zaman sonlandırılabilir. Ancak iş sözleşmesinin her an sonlandırılabilmesi işverenin İş Kanunu’nda belirtilen bazı yükümlülük ve prosedürleri yerine getirmesine gerek olmadığı şeklinde algılanmamalıdır. Aynı şekilde yukarıda anılan Kanun uyarınca işçiye de iş sözleşmesini derhal fesih hakkı veren bazı durumlar da olabilmektedir.
Yazımızda, gerek işverenin gerekse de işçinin, sağlık sorunları nedeniyle iş sözleşmesini feshedebilme şartlarını ve bunu yaparken dikkat etmeleri gereken hususları mevzuat ve yargı kararları çerçevesinde açıklamaya çalışacağız.