20 Aralık 2011 Salı

Vergi borcuna tecil (erteleme) istemi

“Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun”un 48’inci maddesi uyarınca, amme alacağının vadesinde ödenmesi, haciz uygulaması veya haczedilen malın paraya çevrilmesi hallerinin amme borçlusunu “çok zor” duruma düşüreceğinin anlaşıldığı durumlarda vergi, resim, harç ceza, tahkik (soruşturma) ve takiplerine ait;

* Mahkeme giderleri
* Vergi cezaları
* Para cezaları
* Gecikme zammı alacaklarının 36 ayı geçmemek üzere tecil edilerek (ertelenerek) takside bağlanması mümkündür.

Tecil; iyi niyetli, fakat zor durumda olan mükelleflerin vadesi geçmiş borçlarını faiz karşılığında ve prensip olarak teminat altına alınmak suretiyle ertelenmesini sağlayan bir müessesedir. (Çelik, Celal “6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun Uyarınca Tecil” Vergi Dünyası, S:235, Sf:50-57)

Defter tasdik ettirmemenin sonuçları

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nda; yasal defterlerin tasdik ettirilmemesi, usulsüzlük olarak kabul edilmektedir.

Kanunun, “Usulsüzlük dereceleri ve cezaları” başlıklı 352’nci maddesinde; tasdikin geç yaptırılması veya hiç yaptırılmaması ayrı ayrı cezalara tabi tutulmaktadır. Bu konuyu şöyle açıklayalım:

Tasdiki zorunlu defterlerin, tasdik süresinin sonundan başlayarak bir ay içinde tasdik ettirmeyenler; VUK’nun 352’nci maddesinin II. Derece usulsüzlüklerle ilgili 6 no.lu bendine göre cezalandırılmaktadırlar.

Yasada belirtilen sürenin bittiği tarihi izleyen bir aylık süre geçtikten sonraki sürelerde yaptırılan tasdik hiç yapılmamış sayılmaktadır.