31 Mayıs 2012 Perşembe

Dernekler ve Vergi Avantajları

Bilindiği gibi, 5253 sayılı Demekler Kanunu'na göre dernek; kazanç paylaşma dışında, kanunlarla yasaklanmamış belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere, en az yedi gerçek veya tüzel, kişinin bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek suretiyle oluşturduklar, tüzel kişiliğe sahip kişi topluluklarım ifade etmektedir.

Kamu menfaatleri açısından dernekler önemli sosyal kuruluşlardır. Yaptıkları hizmetin nitelikleri ve kapsamına göre kamu idaresince desteklenebilmektedirler. Bir kısım derneklere Bakanlar Kurulu'nca kamuya yararlı dernek statüsü verilmektedir. Bu niteliği haiz derneklere birçok vergi kolaylığı sağlanmaktadır. Geçen hafta yazımızda derneklerin vergi kanunları karşısındaki genel durumları, istisna ve muafiyetler ele alınmıştı.. Bu gün yazımızda Bakanlar Kurulu'nca kamuya yararlı dernek statüsü verilen dernekler ve bu derneklere sağlanan vergi destekleri yazımızda değerlendirilecektir.

22 Mayıs 2012 Salı

İşveren çalışanının kıyafetine karışabilir mi?

* Çalıştığımız firma yeni bir işveren tarafından satın alındı. 3.5 yıldır halkla ilişkiler biriminde görev yapıyorum. İşveren işyerinde dekolte kıyafet giymememizi yasakladı. Çalışanların tek tip pantolon, ceket giymesini şart koştu. Aksi takdirde bu kurallara uymayanların istifa dilekçesini hazırlamasını istedi. İşverenin böyle bir yaptırım hakkı var mı? A.B.


Mukteza (özelge) nedir, ne işe yarar?

Vergi mükellefleri, yasalarda yer alan hükümlerin ne anlama geldiği ve nasıl uygulanacağı konusunda zaman zaman sorun yaşayabiliyor. Bu durum, bazen konunun uzmanları açısından bile geçerli olabiliyor. Böyle durumlarda; bilgi talep edilen konuyu anlatan bir dilekçeyle bağlı bulunulan vergi dairesi aracılığıyla idareden görüş sorulabiliyor. İdarenin bu sorulara verdiği cevaplara mukteza (özelge) deniliyor.

Şirketler Ne İş Olsa Yapabilir mi?

Ne iş olsa yaparım sözü genellikle iş başvurusunda bulunanlar tarafından kullanılıyor. Peki, şirketler açısından da aynı durum geçerli olabilir mi? Başka bir deyişle, şirketler her şeyi yapabilir mi? Sorunun yanıtına geçmeden önce son zamanlarda sıkça karşılaşılan bazı sözcüklerin açıklamasını yapmak istiyoruz. Çünkü konuyla ilgili görüş beyan eden uzmanlar, açıklamalarını bu kavramlar üzerinden yapıyorlar.

16 Mayıs 2012 Çarşamba

Yıllık ücretli izinde işçinin çalışma yasağı var mı?

İşçinin iş sözleşmesinden ve yasalardan doğan en temel haklarından birisi de yıllık ücretli izin hakkıdır. İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi;

a) Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara ondört günden,
b) Beş yıldan fazla onbeş yıldan az olanlara yirmi günden,
c) Onbeş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmialtı günden, az olamayacaktır.

Ancak onsekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamaz. Yıllık izin süreleri iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir. Yıllık izin süreleri, tarafların anlaşması ile bir bölümü on günden aşağı olmamak üzere en çok üçe bölünebilir.

12 Mayıs 2012 Cumartesi

İbranamenin şekil şartı var mıdır?

İbranamenin yazılı olarak düzenlenmesi şarttır. İbranamenin bilgisayar ortamında, daktiloyla ya da elle yazılması veya noter huzurunda düzenlenmesine ilişkin hiçbir sınırlama yoktur. Üstüne üstelik ibranamenin işçinin el yazısı ile düzenlenmiş olması işvereni korur. İşçinin el yazısı ile düzenlenmiş olmasının diğer bir faydası da ibranamenin düzenlenme anına ilişkin taraflar arasında ortaya çıkabilecek uyuşmazlıklarda işveren lehine delil teşkil edebilecek olmasıdır. Diğer taraftan ibraname belgesindeki metin ile imzalar arasında fazla boşluk bırakılmamasına özen gösterilmeli. Aynı belge içinde farklı renkte kalemlerle yazılmış bilgilere yer verilmemeli. İbranamede işverenin adı soyadı, adresi bulunmalı. İşçinin adı soyadı, ücret miktarı, ibraname tarihi gibi kısımların sonradan el yazısı ile doldurulmak üzere boş bırakıldığı matbu ibraname örnekleri işverenlerce kesinlikle kullanılmamalı. Matbu ibranameler Yargıtay’ca geçersiz kabul edilmektedir. “Hiçbir alacağım kalmamıştır” veya “Herhangi bir alacağım kalmamıştır” gibi genel ifade içeren ibranameler geçersizdir.

KDV’de Kısmi Tevkifat

KDV’de kısmi tevkifat kapsamına alınan yeni işlemler

Katma Değer Vergisi uygulamasında “kısmi tevkifat” işlem bedeli üzerinden hesaplanan Katma Değer Vergisi’nin tamamı değil, bu işlemler için Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen orandaki kısmı alıcılar tarafından alıkonarak verginin sorumlusu sıfatıyla beyan edilecek, tevkifata tabi olmayan kısmı ise satıcılar tarafından mükellef sıfatıyla beyan edilip, beyanname üzerinde ödenmesi gereken Katma Değer Vergisi çıkması halinde ödenecek. Kısmi tevkifat uygulamasında tevkifat yapmakla sorumlu tutulanlar aşağıda belirtilmiş bulunmaktadır. Buna göre;

11 Mayıs 2012 Cuma

Staj sigortası borçlanılabiliyor mu?

Öğrencilerin iş hayatına uyum sağlaması, iş hayatını tanımaları ve mesleki yetkinliklerini geliştirmeleri amacıyla eğitim gördükleri okullarda staj yaptırılmaktadır.

3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanunu'nda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde meslekî eğitim gören öğrenciler hakkında iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık sigortası ile anne-babası üzerinden sağlık yardımı hakkı olmayanlar için de ayrıca genel sağlık sigortası hükümleri uygulanmaktadır.

3 Mayıs 2012 Perşembe

Belirli Süreli İş Sözleşmesi

Çalışma hukuku kamusal bir hukuk dalı olduğu kadar özel hukuk kaynaklarından da yararlanmaktadır. Çalışma hukukunun özel hukuk sözleşmeleri alanındaki en önemli kaynağı iş sözleşmeleri, Borçlar Kanunu’ndaki adıyla hizmet akitleridir. İş sözleşmelerinin bir boyutunu oluşturan toplu iş sözleşmeleri 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu ile düzenlemiş iken, diğer boyutu oluşturan bireysel iş sözleşmeleri ise temelde 4857 sayılı İş Kanunumuz ile düzenlenmiştir. İş Kanunu kapsamında giren işyerlerinde söz konusu bireysel iş sözleşmesi hükümleri uygulanır.

1 Mayıs 2012 Salı

Perakende satış vesikalarının gider kaydı ve KDV indirimi

Belgelendirme zorunluluğu ve fatura verme-alma mecburiyeti

Vergi Usul Kanunu'nun 227'nci maddesi hükmü uyarınca, anılan kanunda aksine hüküm olmadıkça, anılan kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.

Ancak, anılan kanunun 228'inci maddesinde hüküm altına alındığı üzere, aşağıdaki giderler için ispat edici kağıt aranmaz:

1. Örf ve teamüle göre bir vesikaya istinat ettirilmesi mutat olmayan müteferrik giderler;
2. Vesikanın teminine imkan olmayan giderler; 
3. Vergi kanunlarına göre götürü olarak tespit edilen giderler.

1 ve 2 numaralı fıkralarda yazılı giderlerin gerçek miktarları üzerinden kayıtlara geçirilmesi ve miktarlarının işin genişliğine ve mahiyetine uygun bulunması şarttır.

Öte yandan; anılan kanununun 232'inci maddesi hükmü uyarınca, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler:

1. Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara;
2. Serbest meslek erbabına;
3. Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara;
4. Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere;
5. Vergiden muaf esnafa.

Sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler. Yukarıdakiler dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tesbit edilenlerden ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin 1.1.2011'den itibaren 700 TL'yi geçmesi veya bedeli 1.1.2011'den itibaren 700 TL'den az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesi mecburidir.


İşçi ücretinin dörtte biri haczedilebilir.

Okurumuz Osman Aydın, "maaşından icra kesintisinde bir sınır olup olmadığını, haczin hangi tutarları ve ödemeleri kapsadığını" soruyor.

İş Kanunu'nun 35'inci maddesinde, işçilerin aylık ücretlerinin dörtte birinden fazlası haczedilemez veya başkasına devir ve temlik olunamaz. Ancak, işçinin bakmak zorunda olduğu aile üyeleri için hakim tarafından takdir edilecek miktar bu paraya dahil değildir. Nafaka borcu alacaklılarının hakları saklıdır. İşçinin almakta olduğu maaşının ancak dörtte biri haczedilebilir. İkramiye, toplu sözleşme farkı ve nema da ücretten sayılacağından onların da aynı koşullarda haczini engelleyen bir yasa hükmü yoktur.