19 Ekim 2012 Cuma

Eylül 2012 SGK Bildirgesi verme ve ödeme süresi

Eylül 2012 SGK Bildirgesi verme ve ödeme süresinde bayram dolayısıyla herhangi bir değişiklik olmamıştır.

SGK bildirgesini verme son günü 23 Ekim 2012 Salı, ödeme son günü ise 31 Ekim 2012 Çarşamba'dır.

Eylül 2012 Aylık ve Temmuz-Ağustos-Eylül 2012 3 Aylık Muhtasar Beyan ve Ödeme Süresi

Eylül 2012 Aylık ve Temmuz-Ağustos-Eylül 2012 3 Aylık Muhtasar Beyan ve Ödeme Süresi'nde bir uzama olmamıştır.

Buna göre aylık ve üç aylık muhtasar beyan son günü 23 Ekim 2012 Salı günüdür. Ödeme son günü ise 30 Ekim 2012 Salı günüdür.

Eylül 2012 B Formları verilme süresi

Eylül 2012 B Formları verilme son günü 02 Kasım 2012 Cuma günüdür.

Eylül 2012 KDV Beyannamesi Verme ve Ödeme Süreleri

2012 Eylül ayına ait KDV beyannamesinin tahakkuku ve ödemesi için son gün 30 Ekim 2012 Salı günüdür.

E-Beyanname'de değişiklikler

E-Beyanname son sürümünü indirmek için buraya tıklayın.

17.10.2012 Beyanname Düzenleme Programı Güncellemesi

Tablolara Excel'den veri alınma işlemi güncellenmiştir. Bu işlemi uygulayan mükelleflerin güncel Beyanname Düzenleme Programı'nı Gerekli Programlar bölümünden yeniden indirip kurmaları gerekmektedir. 

17.10.2012 Mükellefiyet Grubu Seçimine İlişkin Duyuru

Düzeltme beyannamesi ve kanuni süresinden sonra beyanname veren mükelleflerimizin, VUK 352 ve VUK 355'e göre uygulanacak cezanın tespit edilmesi için mükellefiyet grup seçimini yaparken (1.Sınıf, 2.Sınıf) hata yaptıkları tespit edilmiştir. Bu seçim programlarımızda kontrol altına alınmıştır. Mükellefiyet grup seçimini yanlış seçerek vergi kaybına sebep olan mükelleflerimiz tespit edileceğinden, lütfen mükellefiyet grubunu doğru olarak seçmeye özen gösteriniz.

17.10.2012 Damga Vergisi Muafiyetine İlişkin Duyuru 

Bilindiği üzere bazı kurum ve kuruluşlara e-beyanname göndermeleri sırasında ödemeleri gereken Damga Vergisi ile ilgili muafiyet tanınmıştır. Bu muafiyetten faydalanma hakkı olan mükelleflerimiz Başkanlığımızca belirlenmiştir. Damga Vergisi muafiyetinden faydalanma hakkı olmasına rağmen bizim listemizde yer almayan mükelleflerimizin Damga Vergisi muafiyetinden yararlanma gerekçeleri tespit edilemediğinden, bu mükelleflerimizin e-beyanname gönderme esnasında açılacak kutucuğa "Damga Vergisi muafiyetinden faydalanma gerekçelerini" belirtmeleri gerekmektedir. Aksi takdirde Damga Vergisi muafiyetinden faydalandırılmayacaklardır. Başkanlığımızca Kanuni Gerekçeler değerlendirilerek gerekli işlem yapılacaktır.

17 Ekim 2012 Çarşamba

Mehmet Şimşek'ten emeklilik yaşının yükseltileceğine dair açıklama

Maliye Bakanı Şimşek, “48 yaşında emeklilik hâlâ sürüyor. Yeni bir reform üzerinde çalışıyoruz” diyerek emeklilik yaşının yükseltileceğini ima etti. Şimşek, “Dünyada emeklilik yaşının 48-49 olduğu başka ülke yok. Ama Türkiye’de bu devam ediyor” dedi. 2007’deki reformla emeklilik yaşı 65’e çıkarılmıştı. Ancak reform kapsamına, yıllar içinde kademeli olarak geçildiğinden, halen daha erken yaşta emekli olunabiliyor.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sosyal Güvenlik Sistemi’ne yapılan kaynak aktarımına çeki düzen vereceklerini belirterek, yüzbinlerce kişiyi ilgilendiren kritik bir imada bulundu. Şimşek, sisteme bu yıl 69 milyar lira aktarıldığını, 2013’te bu rakamın toplam 72.9 milyar liraya çıkacağını vurguladı. Bu toplamın içinde açığın finansmanı için 25 milyar liralık harcamanın bulunduğunu söyleyen Şimşek, sosyal güvenlik harcamalarını azaltmaya dönük reform çalışmaları bulunduğunu kaydetti.

9 Ekim 2012 Salı

Emeklilik için primlerinizin ödendiğini kontrol edin.

İşe giriş bildirgesi, sigortalının çalıştırılacağına ilişkin bir bildirim niteliğinde olmakla birlikte, dört aylık dönem bordrosu (aylık prim ve hizmet belgesi) SGK’ya verilmediği takdirde söz konusu işe giriş bildirgesinin emeklilik açısından bir faydası bulunmuyor. Yargıtay fiilen çalışılmadıkça ve bu ortaya konulmadıkça sigortalılıktan bahsedilemeyeceğini, hizmet akdinin varlığının tek başına sigortalılık ve emeklilik için yeterli olmadığını belirtiyor.

Ücretli olarak çalışanlar aktif çalışma süresini doldurup, diğer şartları da yerine getirdiklerinde, haklı olarak, emekli olmayı hayal ediyor.

8 Ekim 2012 Pazartesi

İşçilikten Memurluğa Geçişlerde Kıdem Tazminatı/İkramiye Çatışkıları

İşçilikten Memurluğa Geçişlerde Kıdem Tazminatı/İkramiye Çatışkıları

Soru: İşçiyken aynı kurumda memur olanların kıdem tazminatı hakkı var mı? Bu durumdaki kişiler için kıdem tazminatı ve ikramiye durumları nasıl olur?

Cevap: Aynı kurum içinde işçilikten memurluğa geçişte kıdem tazminatı hakkı bulunmuyor. Zira kıdem tazminatı hakkı doğması için muhakkak sözleşmenin feshi gerekiyor ve fesih halinde de kurum ile kişi ayrışmış oluyor, aynı kurumda memur olarak devamının önü de tıkanmış oluyor. Fesih, işçi ve işveren arasındaki ilişkiyi sona erdiren bir işlem olup statü değişikliği bu anlama gelmediği için kıdem tazminatının ödenmesini gerektirmiyor.

5 Ekim 2012 Cuma

Borçlu mükellef için son şans!

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ”6111 sayılı yasa kapsamında, yani bundan faydalanan mükelleflerimiz bu ay sonu itibariyle mutlaka taksitlerini ödesinler çünkü bu son şans” dedi.

Daha önce taksitlerini zamanında ödemeyip de sistem dışında kalan mükellefleri de uyaran Şimşek, şöyle devam etti: "6111 sayılı yasa kapsamında, yani bundan faydalanan mükelleflerimiz bu ay sonu itibariyle mutlaka taksitlerini ödesinler çünkü bu son şans. Bundan sonra yeni bir düzenleme gündemde değil. Gelir İdaremiz zaman zaman mükelleflerimize borçlarını hatırlatıcı mektuplar yollamakta. Ben bugün buradan bütün mükelleflerimize sesleniyorum, borçları varsa bir an önce ödemeye çalışsınlar. Vatandaşlara borcu olup olmadığını Gelir İdaresi internet sitesinden öğrenebilme imkanı sağladık. Borç sorgulamak için vergi dairesine gidilmesine gerek yok."

2 Ekim 2012 Salı

Vergi ve primde 'zamanaşımı' kolay değil

Devlet hükümranlık ilkesi gereği vatandaşlarından vergi; verdiği sağlık hizmeti, emeklilik maaşı vs. sosyal haklar sebebiyle de sosyal güvenlik primi almaktadır.

Ancak gerçek ve tüzel kişiler devlete olan bu borçlarını zamanında ödemeyebilir. Bazen de devlet, ödenmesi gereken bir vergi veya primin varlığının da farkına varmayabilir. Bu yüzden eksik bildirilen vergi ve primlerin inceleme, denetim vb. yollarla tespitine çalışılır. Sonraki yıllarda tespit edilen vergi ve primler mükelleflerden ceza ve faiziyle alınır. Devletlerin inceleme, denetim ve takip mekanizmaları güçlendikçe, ceza ve faizler ağırlaştıkça ödenmesi gereken vergi ve primler gerçeğe daha uygun beyan edilir ve ödenir. Bütün tedbirlere rağmen fark edilmeyen vergi ve primler olacağı da ayrı bir gerçektir. Devlet de mükellefler de bu borç ve alacakların sonsuza kadar takip edilmesini istemez. Çünkü devletin vergiden doğan alacağını uzun bir süre sonra istemesi hem vergi idaresi hem de mükellef yönünden sorunlar doğurur. İdare vergi veya primin varlığını ispat yönünden güçlüklerle karşılaşır. Ayrıca takip ve tahsil yönünden de zorluklar yaşanır. Mükellefler de borçlu olarak uzun süre belirsizlik içinde kalacakları ve defter-belgeleri saklamak zorunda olacakları için ciddi sıkıntılar yaşar. Bu yüzden vergi mevzuatına da zamanaşımı müessesesi getirilmiştir. Zamanaşımı bu olumsuzlukları büyük ölçüde önlemektedir. Vergi hukukunda tarh zamanaşımı ve tahsil zamanaşımı olmak üzere iki çeşit zamanaşımı bulunmaktadır. Bunlardan tarh zamanaşımı Vergi Usul Kanunu'nda; tahsil zamanaşımı ise Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'da düzenlenmiş. Zamanaşımının en önemli yanlarından biri, mükellefin bu hususta bir müracaatı olup olmadığına bakılmadan hüküm ifade etmesidir. Tahsil daireleri amme alacağının tahsilinde zamanaşımını re'sen dikkate almak zorunda.

1 Ekim 2012 Pazartesi

Part-time çalışan işçilerin hafta tatili hakları var mıdır?

Kısmi süreli (part-time) iş sözleşmesi ile işyerinde çalışan işçilerin hafta tatili haklarının bulunup bulunmadığına ilişkin farklı görüşler ve uygulamalar bulunmaktadır. Mevzuatta açık bir hüküm bulunmaması nedeniyle doktrinde tartışılan bu konuya ilişkin işverenler ile kısmi süreli çalışan işçiler arasında uzlaşmazlıklar çıkmakta, birbiri ile çelişen idare ve yargı kararları bulunmaktadır.