27 Aralık 2012 Perşembe

2013 Yılı Vergi Takvimi

Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından ükelleflerin beyan ve ödeme dönemlerini kolayca takip edebilmeleri için hazırlanan “2013 Yılı Vergi Takvimi” internet ortamında sunuldu.

2013 Yılı Vergi Takvimi'ne ulaşmak için buraya tıklayın.

18 Aralık 2012 Salı

Part time çalışanlar kıdem tazminatı alabilir mi?

21 yaşındayım. Üniversite öğrencisiyim. Cuma saat 15.00'ten akşam 23.00'e kadar, cumartesi ve pazar günleri olmak üzere haftada 3 gün part time çalışıyorum. Bu yıl okulu bitireceğim. Mesleğim olan öğretmenliğe atanmak için bekleyeceğim. Part time çalışmam nedeniyle kıdem tazminatı hakkım var mı? Kıdem tazminatı almak için ne yapmam? N.Ç.

28 Kasım 2012 Çarşamba

Ücretlilere beyanname verme ve fiş toplama dönemi geliyor.

Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan taslak yasalaştığı taktirde ücretliler vergi mükellefi haline gelecek ve yeniden fiş toplama dönemi başlayacak.

Maliye Bakanlığı vergi kaçağını önlemek için yeniden fiş toplama dönemini başlatmaya hazırlanıyor, hazırlanan taslak Ekonomik Koordinasyon Kurulu'na sunuldu.


13 Kasım 2012 Salı

Malulen emeklilikte püf noktaları

Malulen emeklilik, koşulları gerçekleştiren engellilere tanınan ve emeklilik yaşı beklenmesi gerekmeyen önemli bir haktır. Malulen emeklilikte bazı önemli püf noktaları var. Okurlarımızın malulen emeklilikle ilgili herhangi bir hak kaybına uğramamaları için açıklamalarımızı dikkatli incelemelerini ve haklarını aramalarını tavsiye ediyoruz.

Öncelikle çalışma gücünü en az yüzde 60 oranında yitirdiği, SGK tarafından yetkilendirilen sağlık hizmet sunucularının sağlık kurullarınca düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu, SGK Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalılar, malul sayıldığını belirtmeliyiz. Özellikle SGK Sağlık Kurulunun bu konularda oranları çok düşürdüğünü ve malulen emekliliğin zorlaştırıldığını söylemeliyiz.

Bordroda ücreti eksik gösteren patron hapse girebilir!

İşverenler yanlarında çalıştırdıkları ücretliler için ödedikleri maaş üzerinden prim ve gelir stopaj vergisi ödemek zorunda.

Satılan malın alım maliyeti ve diğer masrafların yanı sıra vergi ve prim ödemeleri işverenlerin sattıkları mal veya sundukları hizmetin nihai satış bedelini doğrudan belirliyor. Acımasız piyasa şartları ise fiyat rekabetinde iddialı olmayı gerektiriyor. Bu yüzden birçok işveren maliyetlerini kısmaya çalışıyor. Bu işlemde en çok başvurulan yol çalışanlara ödenen maaşın resmi kayıt ve belgelerde düşük gösterilmesi suretiyle vergi ve primi düşük ödeme yoluna gitmek. Bize ve devlet kurumlarına bu yönde çokça şikayet ulaşıyor. Çalışanlar resmi belgelerde bu şekilde gösterilmekten zarara uğratıldıklarını düşünüyor. Bu düşüncede de haksız sayılmazlar. Çünkü işsiz kalmaları halinde ödenecek işsizlik maaşı, emeklilikte bağlanacak emeklilik maaşı ve diğer bazı sosyal hak ve güvenceler prim yatırılan maaşa göre belirleniyor. Bilindiği üzere maaşların banka üzerinden ödenme mecburiyeti bulunuyor ama çoğu işletme bu mecburiyete ya hiç uymuyor ya da kısmen uyguluyor. Resmi belgelerde gösterilen maaş ne kadar ise o tutar bankadan ödeniyor. Bu da genelde asgari ücret oluyor. Özellikle kalifiye elemanlar asgari ücret üzerinden çalışmayacağı için geriye kalan tutar çalışanlara elden ödeniyor. Çalışanların çoğu sadece aldıkları maaşla ilgilendiği için resmi belgelerde maaşlarının düşük gösterildiğinin farkına bile varmıyor. Farkına varanlar da işsiz kalmamak için durumu kabullenmek zorunda kalıyor. İşten ayrıldıklarında, kredi vs. kullanmak için bordro gerektiğinde veya emeklilik işlemleri başlatıldığında sıkıntı oluşuyor.

1 Kasım 2012 Perşembe

Lise stajı emekliliği etkilemez.

Okurumuz Ali Çağlar, "1998-1999 yıllarında endüstri meslek lisesi gıda teknolojisi bölümünü okurken lise son sınıfta bir gıda fabrikasından SGK sicil nosu verilmiştir. SGK kayıtlarında sicil numaram var ama prim gün sayım gözükmüyor. 2005 yılında memur olarak göreve başladım. 1998 yılındaki SGK numaram emekliliğimde bir indirim durumu lehime sağlar mı?" diyor.



19 Ekim 2012 Cuma

Eylül 2012 SGK Bildirgesi verme ve ödeme süresi

Eylül 2012 SGK Bildirgesi verme ve ödeme süresinde bayram dolayısıyla herhangi bir değişiklik olmamıştır.

SGK bildirgesini verme son günü 23 Ekim 2012 Salı, ödeme son günü ise 31 Ekim 2012 Çarşamba'dır.

Eylül 2012 Aylık ve Temmuz-Ağustos-Eylül 2012 3 Aylık Muhtasar Beyan ve Ödeme Süresi

Eylül 2012 Aylık ve Temmuz-Ağustos-Eylül 2012 3 Aylık Muhtasar Beyan ve Ödeme Süresi'nde bir uzama olmamıştır.

Buna göre aylık ve üç aylık muhtasar beyan son günü 23 Ekim 2012 Salı günüdür. Ödeme son günü ise 30 Ekim 2012 Salı günüdür.

Eylül 2012 B Formları verilme süresi

Eylül 2012 B Formları verilme son günü 02 Kasım 2012 Cuma günüdür.

Eylül 2012 KDV Beyannamesi Verme ve Ödeme Süreleri

2012 Eylül ayına ait KDV beyannamesinin tahakkuku ve ödemesi için son gün 30 Ekim 2012 Salı günüdür.

E-Beyanname'de değişiklikler

E-Beyanname son sürümünü indirmek için buraya tıklayın.

17.10.2012 Beyanname Düzenleme Programı Güncellemesi

Tablolara Excel'den veri alınma işlemi güncellenmiştir. Bu işlemi uygulayan mükelleflerin güncel Beyanname Düzenleme Programı'nı Gerekli Programlar bölümünden yeniden indirip kurmaları gerekmektedir. 

17.10.2012 Mükellefiyet Grubu Seçimine İlişkin Duyuru

Düzeltme beyannamesi ve kanuni süresinden sonra beyanname veren mükelleflerimizin, VUK 352 ve VUK 355'e göre uygulanacak cezanın tespit edilmesi için mükellefiyet grup seçimini yaparken (1.Sınıf, 2.Sınıf) hata yaptıkları tespit edilmiştir. Bu seçim programlarımızda kontrol altına alınmıştır. Mükellefiyet grup seçimini yanlış seçerek vergi kaybına sebep olan mükelleflerimiz tespit edileceğinden, lütfen mükellefiyet grubunu doğru olarak seçmeye özen gösteriniz.

17.10.2012 Damga Vergisi Muafiyetine İlişkin Duyuru 

Bilindiği üzere bazı kurum ve kuruluşlara e-beyanname göndermeleri sırasında ödemeleri gereken Damga Vergisi ile ilgili muafiyet tanınmıştır. Bu muafiyetten faydalanma hakkı olan mükelleflerimiz Başkanlığımızca belirlenmiştir. Damga Vergisi muafiyetinden faydalanma hakkı olmasına rağmen bizim listemizde yer almayan mükelleflerimizin Damga Vergisi muafiyetinden yararlanma gerekçeleri tespit edilemediğinden, bu mükelleflerimizin e-beyanname gönderme esnasında açılacak kutucuğa "Damga Vergisi muafiyetinden faydalanma gerekçelerini" belirtmeleri gerekmektedir. Aksi takdirde Damga Vergisi muafiyetinden faydalandırılmayacaklardır. Başkanlığımızca Kanuni Gerekçeler değerlendirilerek gerekli işlem yapılacaktır.

17 Ekim 2012 Çarşamba

Mehmet Şimşek'ten emeklilik yaşının yükseltileceğine dair açıklama

Maliye Bakanı Şimşek, “48 yaşında emeklilik hâlâ sürüyor. Yeni bir reform üzerinde çalışıyoruz” diyerek emeklilik yaşının yükseltileceğini ima etti. Şimşek, “Dünyada emeklilik yaşının 48-49 olduğu başka ülke yok. Ama Türkiye’de bu devam ediyor” dedi. 2007’deki reformla emeklilik yaşı 65’e çıkarılmıştı. Ancak reform kapsamına, yıllar içinde kademeli olarak geçildiğinden, halen daha erken yaşta emekli olunabiliyor.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sosyal Güvenlik Sistemi’ne yapılan kaynak aktarımına çeki düzen vereceklerini belirterek, yüzbinlerce kişiyi ilgilendiren kritik bir imada bulundu. Şimşek, sisteme bu yıl 69 milyar lira aktarıldığını, 2013’te bu rakamın toplam 72.9 milyar liraya çıkacağını vurguladı. Bu toplamın içinde açığın finansmanı için 25 milyar liralık harcamanın bulunduğunu söyleyen Şimşek, sosyal güvenlik harcamalarını azaltmaya dönük reform çalışmaları bulunduğunu kaydetti.

9 Ekim 2012 Salı

Emeklilik için primlerinizin ödendiğini kontrol edin.

İşe giriş bildirgesi, sigortalının çalıştırılacağına ilişkin bir bildirim niteliğinde olmakla birlikte, dört aylık dönem bordrosu (aylık prim ve hizmet belgesi) SGK’ya verilmediği takdirde söz konusu işe giriş bildirgesinin emeklilik açısından bir faydası bulunmuyor. Yargıtay fiilen çalışılmadıkça ve bu ortaya konulmadıkça sigortalılıktan bahsedilemeyeceğini, hizmet akdinin varlığının tek başına sigortalılık ve emeklilik için yeterli olmadığını belirtiyor.

Ücretli olarak çalışanlar aktif çalışma süresini doldurup, diğer şartları da yerine getirdiklerinde, haklı olarak, emekli olmayı hayal ediyor.

8 Ekim 2012 Pazartesi

İşçilikten Memurluğa Geçişlerde Kıdem Tazminatı/İkramiye Çatışkıları

İşçilikten Memurluğa Geçişlerde Kıdem Tazminatı/İkramiye Çatışkıları

Soru: İşçiyken aynı kurumda memur olanların kıdem tazminatı hakkı var mı? Bu durumdaki kişiler için kıdem tazminatı ve ikramiye durumları nasıl olur?

Cevap: Aynı kurum içinde işçilikten memurluğa geçişte kıdem tazminatı hakkı bulunmuyor. Zira kıdem tazminatı hakkı doğması için muhakkak sözleşmenin feshi gerekiyor ve fesih halinde de kurum ile kişi ayrışmış oluyor, aynı kurumda memur olarak devamının önü de tıkanmış oluyor. Fesih, işçi ve işveren arasındaki ilişkiyi sona erdiren bir işlem olup statü değişikliği bu anlama gelmediği için kıdem tazminatının ödenmesini gerektirmiyor.

5 Ekim 2012 Cuma

Borçlu mükellef için son şans!

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ”6111 sayılı yasa kapsamında, yani bundan faydalanan mükelleflerimiz bu ay sonu itibariyle mutlaka taksitlerini ödesinler çünkü bu son şans” dedi.

Daha önce taksitlerini zamanında ödemeyip de sistem dışında kalan mükellefleri de uyaran Şimşek, şöyle devam etti: "6111 sayılı yasa kapsamında, yani bundan faydalanan mükelleflerimiz bu ay sonu itibariyle mutlaka taksitlerini ödesinler çünkü bu son şans. Bundan sonra yeni bir düzenleme gündemde değil. Gelir İdaremiz zaman zaman mükelleflerimize borçlarını hatırlatıcı mektuplar yollamakta. Ben bugün buradan bütün mükelleflerimize sesleniyorum, borçları varsa bir an önce ödemeye çalışsınlar. Vatandaşlara borcu olup olmadığını Gelir İdaresi internet sitesinden öğrenebilme imkanı sağladık. Borç sorgulamak için vergi dairesine gidilmesine gerek yok."

2 Ekim 2012 Salı

Vergi ve primde 'zamanaşımı' kolay değil

Devlet hükümranlık ilkesi gereği vatandaşlarından vergi; verdiği sağlık hizmeti, emeklilik maaşı vs. sosyal haklar sebebiyle de sosyal güvenlik primi almaktadır.

Ancak gerçek ve tüzel kişiler devlete olan bu borçlarını zamanında ödemeyebilir. Bazen de devlet, ödenmesi gereken bir vergi veya primin varlığının da farkına varmayabilir. Bu yüzden eksik bildirilen vergi ve primlerin inceleme, denetim vb. yollarla tespitine çalışılır. Sonraki yıllarda tespit edilen vergi ve primler mükelleflerden ceza ve faiziyle alınır. Devletlerin inceleme, denetim ve takip mekanizmaları güçlendikçe, ceza ve faizler ağırlaştıkça ödenmesi gereken vergi ve primler gerçeğe daha uygun beyan edilir ve ödenir. Bütün tedbirlere rağmen fark edilmeyen vergi ve primler olacağı da ayrı bir gerçektir. Devlet de mükellefler de bu borç ve alacakların sonsuza kadar takip edilmesini istemez. Çünkü devletin vergiden doğan alacağını uzun bir süre sonra istemesi hem vergi idaresi hem de mükellef yönünden sorunlar doğurur. İdare vergi veya primin varlığını ispat yönünden güçlüklerle karşılaşır. Ayrıca takip ve tahsil yönünden de zorluklar yaşanır. Mükellefler de borçlu olarak uzun süre belirsizlik içinde kalacakları ve defter-belgeleri saklamak zorunda olacakları için ciddi sıkıntılar yaşar. Bu yüzden vergi mevzuatına da zamanaşımı müessesesi getirilmiştir. Zamanaşımı bu olumsuzlukları büyük ölçüde önlemektedir. Vergi hukukunda tarh zamanaşımı ve tahsil zamanaşımı olmak üzere iki çeşit zamanaşımı bulunmaktadır. Bunlardan tarh zamanaşımı Vergi Usul Kanunu'nda; tahsil zamanaşımı ise Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'da düzenlenmiş. Zamanaşımının en önemli yanlarından biri, mükellefin bu hususta bir müracaatı olup olmadığına bakılmadan hüküm ifade etmesidir. Tahsil daireleri amme alacağının tahsilinde zamanaşımını re'sen dikkate almak zorunda.

1 Ekim 2012 Pazartesi

Part-time çalışan işçilerin hafta tatili hakları var mıdır?

Kısmi süreli (part-time) iş sözleşmesi ile işyerinde çalışan işçilerin hafta tatili haklarının bulunup bulunmadığına ilişkin farklı görüşler ve uygulamalar bulunmaktadır. Mevzuatta açık bir hüküm bulunmaması nedeniyle doktrinde tartışılan bu konuya ilişkin işverenler ile kısmi süreli çalışan işçiler arasında uzlaşmazlıklar çıkmakta, birbiri ile çelişen idare ve yargı kararları bulunmaktadır.

25 Eylül 2012 Salı

Yeni Türk Ticaret Kanunu’na Göre Tek Ortaklı Limited Ve Anonim Şirket Kuruluş İşlemleri

Bilindiği üzere 6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu 13 Ocak 2011 tarihinde TBMM’de kabul edilmiş ve 25 Şubat 2011 tarihinde Resmi Gazete ’de yayınlanmıştır. Kanunun uygulama tarihi ise 01 Temmuz 2012 olarak belirlenmiştir. Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun getirdiği en önemli yeniliklerden birisi de tek ortaklı Anonim Şirket ve Limited Şirket kuruluşudur. Çoğu zaman şirket kurabilmek için kâğıt üzerinde sembolik ortaklar olmaktadır. İşte Yeni Türk Ticaret Kanunu hem bunun önüne geçmek hem de şirket kuruluşlarını kolaylaştırmak için tek ortaklı şirket kuruluşuna izin vermektedir. Kuruluş esnasında taahhüt edilen sermayenin 1/4 ‘ü bankaya bloke ettirilme zorunluluğu getirilmiş kalan ¾ kısım ise yirmi dört ay içinde ödenmesi gerekmektedir. ( TTK Md. 344 ). Her ortağın koyduğu sermaye ise 25.- TL. ve katları şeklinde olmalıdır. Aynı zamanda Limited Şirketin asgari sermaye tutarı 10.000.- TL. ’ye çıkarılırken, Anonim Şirketlerde ise asgari sermaye tutarı 50.000.-TL. olma zorunluluğu korunmuştur (Kayıtlı sermaye sistemini kabul etmiş halka açık olmayan anonim şirketlerin başlangıç sermayesi ise 100.000.-TL. den az olmaması gerekmektedir.). Eski Ticaret Kanunu’nda anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin şirkette pay sahibi olma zorunluğu varken, Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda ise şirkette pay sahibi olmayan kişilerinde yönetim kurulu üyesi olma yolu açılmıştır.

23 Eylül 2012 Pazar

Emeklilik yaşı yükseliyor mu?

Fısıltı gazetesinde yer alan haberler inanılmaz bir hızla yayılıyor. Okurumuz Emel Kural, "Ben 1968 doğumluyum, şu anki yasayla 47 yaş, 5450 gün ile emeklilik hakkım var. Şu an yeni yasa çıkarılacak olursa; ben 2015 yılında emekli olma hakkını elde ediyorum, bu durum beni de etkileyecek mi? Yani emeklilik yaşım değişecek mi? Çünkü 2015 yılı sonrası aylık bağlanacaklar 53 yaşa yükseltilmesi konuşuluyormuş. Bunda 2015'te emekli olacaklar da mı etkilenecek? Yoksa 2016 da olacaklar mı?" diyor.

Elbette konu emeklilik olunca herkeste bir tedirginlik yaşanıyor. Önceki gün bir yakın arkadaşımla konuşurken, emeklilik yaşının düzeltileceği tedirginliği ile birçok kişi emeklilik başvurusu yaptığını ifade etti. Hemen belirtelim ki, emeklilik yaşının tespitinde halihazırda geçerli uygulama aynen devam ediyor. Bir değişiklik yapılmış değil.Ülkemizde erken yaşta emeklilik hakkından faydalananların sayısı azaldıkça, emekli olanların yaş ortalaması artıyor. Yani, her geçen yıl emekli olanların ortalama yaşı önceki yıllara göre artış gösteriyor. Fakat hali hazırda çalışanların işe giriş tarihlerine göre değişen emekli yaşını artırmıyor.

21 Eylül 2012 Cuma

Limited Şirketlerde Müdürler Kurulu Başkanı Ne Zamana Kadar Seçilmelidir?

1.Giriş:

Bilindiği üzere 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu genel olarak 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Ancak aynı kanundaki bazı maddelerin yürürlüğü ile ilgili farklı tarihler mevcuttur. Bu tarihlerin pek çoğu 6102 sayılı kanunla ilgili olarak çıkarılan 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunla düzenlenmiştir. Bu yazımızda 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 624. maddesinde hüküm altına alınan “Müdürler Kurulu Başkanı” ile yine Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlülüğü ile ilgili 6103 sayılı kanunun 25. Maddesinde yer alan düzenlemeler çerçevesinde Müdürler Kurulu Başkanı’nın hangi tarihe kadar seçilmesi gerektiği izah edilmeye çalışılacaktır.


18 Eylül 2012 Salı

Sirküler nedir?

Mükellefler vergi yasalarının uygulanması konusunda tereddüte düştüklerinde Maliye Bakanlığı'na başvurarak o konuya ilişkin görüş sorabiliyorlar. Bu başvurulara verilen cevaplara özelge (mukteza) deniliyor. Özelge, sadece görüş soran mükellefe yönelik bir cevap niteliğini taşır.

Sözleşmelerin damga vergisini az ödeme yolu

Açıkça vergi konusuna girmeyen faaliyetlerde bulunularak veya vergi yasalarındaki boşluklardan yararlanılarak vergi ödenmemesine veya az vergi ödenmesine 'vergiden kaçınma' deniliyor. Mükellefler açısından sıkça başvurulan vergiden kaçınma suç veya kabahat kapsamına girmiyor. Başka bir deyişle vergi kaçırma suç ve/veya kabahat olabilirken vergiden kaçınma tamamen yasal bir imkan. Vergiden kaçınmanın bir örneği olarak, damga vergisine tabi olan sözleşmelerin farklı şekillerde düzenlenmesi gösterilebilir. Belli bir parayı içeren sözleşmeler binde 8,25 oranında damga vergisine tabi.

13 Eylül 2012 Perşembe

Çalıştıkça emekli aylıkları düşer ama engelleme yolu da var.

Özellikle asgari ücret veya buna yakın rakamlardan prim ödeyenlerin ilerde emekli olduklarında alacakları maaş her çalıştıkları-prim ödedikleri ay başında ortalama 2 lira düşer… SGK’ya bildirilen kazanç rakamı 2000-2500 liranın altında olan her çalışanın emekli olduklarında alacakları maaş her ay düşüyor…

Sayın Ali Tezel, SSK'ya 1 Ocak 1990 girişliyim, sigorta primim doldu yılım doldu sadece yaş bekliyorum. Halen sigortalı çalışmaktayım sigortalı çalışıyor olmam emekli maaşımda düşüşe neden olur mu ve ne zaman emekli olabilirim? Ülke Çelik

8 Eylül 2012 Cumartesi

Emeklilik hesabında 18 yaş öncesi primler ve yaş büyütme

Emeklilikte en çok karşılaşılan sorunlardan ikisi, 18 yaş altı sigortalılık ile mahkeme kararıyla yaşını büyütenlerin emeklilik sorunlarıdır. Bugün biz de her iki konuyu okurlarımızla paylaşalım istedik. Zira emeklilik hesabında bu iki konuyu dikkate almayanlar daha sonra sükutu hayale uğrayabilmektedir.

18 yaş öncesi ödenen primler...

SGK uygulanmasında, 18 yaşından önce uzun vadeli sigorta kollarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilmektedir. Bu tarihten önceki süreler için ödenen uzun vadeli sigorta kollarına ilişkin primler ayrıca prim ödeme gün sayılarının hesabında dikkate alınmaktadır.

7 Eylül 2012 Cuma

Haklı Nedenle Fesihte Dikkat Edilecek Hususlar

Belirli veya belirsiz süreli iş sözleşmeleri kanundan doğan nedenlerin gerçekleşmesi durumlarda işveren tarafından bildirimsiz olarak derhal feshedilebilir. 4857 sayılı İş kanununda bildirimsiz feshi gerektiren haklı sebepler işçi için (4857/24 .md.) ve işveren için (4857/25 md.) ayrı maddelerde düzenleme yapılmıştır. 

İşçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı

Süresi belirli olsun veya olmasın işçi, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir:

6 Eylül 2012 Perşembe

Zamanaşımlarında '1 yıl'a dikkat edin!

Mükellefle devlet arasında ortaya çıkan borç-alacak ilişkisini sona erdiren sebeplerden birisi de zamanaşımıdır. Özel hukukta borçlu tarafından ileri sürülmek zorunda olan zamanaşımı, vergi hukukunda mükellefin başvurusu olmaksızın hüküm ifade eder. Vergi hukukunda iki tür zaman aşımı düzenlenmiştir. Bunlardan ilki, Vergi Usul Kanununda düzenlenen 'tarh ve tebliğ zamanaşımı' diğeri ise Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'da düzenlenen 'tahsil zamanaşımıdır'. Tarh ve tebliğ zamanaşımı, vergi dairesinin vergi alacağını tebliğ edebilme yetkisini ortadan kaldırır.


İsteğe bağlı sigortalılıkta şanslı kişiler

İsteğe bağlı sigortalılık, bir anlamda zorunlu sigortalılığı tamamlayıcı, bir anlamda da hiç zorunlu sigortalılık şansı bulunmayanların sosyal güvenliklerini güvence altına alan önemli bir sosyal güvenlik mekanizması. Günümüzde, özellikle AB ülkelerinde isteğe bağlı sigortalılık tamamen tamamlayıcı bir sigorta kolu olarak kabul ediliyor. Yani zorunlu sigorta içinde olup, belirli dönemlerde çalışma yaşamının dışına çıkanlar için tanınan bir hak. Bizde ise hem tamamlayıcı hem de tamamen müstakil bir sigorta alanı. Hayatı boyunca hiç zorunlu sigortalılığı olmamış bir kimse için sosyal güvenliğini sağlamak için bir yol.

Yeni TTK ve limitet şirket ortaklık payı satışında vergileme

Bilindiği gibi yeni Türk Ticaret Kanunu bir Temmuz 2012 tarihi itibariyle yürürlüğe girdi. Kanun anonim ve limitet şirketlerin kuruluş, işleyiş ve ortaklık pay devirleri konusunda önemli yenilikler getirdi. Bu gün yazımızda ortaklık yapısında önümüzdeki dönemde önemli değişikliklerin olabileceği limitet şirketlerin pay devri ve vergilemesi konusunu ele alacağız.

Anonim şirketlerde olduğu gibi limitet şirketlerde de kanun koyucu tek bir gerçek veya tüzel kişinin kurucu olmasını yeterli görmüştür. Bununla birlikte azamî ortak sayısı gene 50 ile sınırlanmıştır. Ortak sayısının bire inmesi halinde (veya tek kişi ile kurulma durumunda) Kanun, anonim şirketlerdeki düzenlemenin bir benzerini getirmiş ve 7 gün içinde müdürlere tek ortaklı yapıya ilişkin belirli bilgilerin (ortağın adı, adresi, vatandaşlığı gibi) tescil ve ilan ettirilmesi görevini yüklemiştir.

4 Eylül 2012 Salı

Emeklilik sürecinde yapılacaklar

Yaşlılık sigortası, yaşın ilerlemesiyle oluşan çalışma gücü azalması sonucu gelir kaybına uğrayan sigortalıların geçimlerini sağlamak amacıyla kurulmuş sigorta koludur. Aktif çalışma hayatından çekilen sigortalıların gelir kaybı, yaşlılık sigortasıyla telafi edilir. Bu sigorta kolundan sağlanan yardımlar, yaşlılık aylığının bağlanması ve yaşlılık toptan ödemesinin yapılmasıdır. Bugün sadece yaşlılık aylığının bağlanması konusu hakkında bilgiler vereceğim.

Okuyucum Ahmet Camnalbur'un sorusu şöyledir: '1996 yılında emeklilik başvurusu yaptım. Müracaatımdan 11 ay sonra cevaben 2 gün erken başvuru yaptığım nedeniyle başvurum reddedildi. 1997 yılında tekrar başvurdum ve emekli oldum. Fakat son yılımın primi sayılmadığından düşük maaşla emekli oldum. Hukuken yapabileceğim bir hakkım var mı?'

31 Ağustos 2012 Cuma

Emeklilik yaşı 53'e çıkacak mı?

Sosyal güvenlik sistemindeki karadeliği büyüten genç emekliliğe karşı formül aranıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bürokratlarının çalışmalarının bir ayağını da 2015 yılı sonrasında aylığa bağlanacaklar için yaş sınırının 53’e yükseltilmesi oluşturuyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı uzmanlarının çizdiği sosyal güvenlik stratejisinde Afrika ülkelerinde bile 49 yaşında emekliliğin olmadığı ve Türkiye’deki genç emeklilerin hem aylık alıp hemde bir işte çalıştığı bilgisi yer alıyor. 10 milyon 227 bin emekli ile adeta bir emekli cenneti haline gelen Türkiye’de emeklilik yaşının halen kadınlarda 48, erkeklerde 49 olması nedeniyle bu sayı giderek artıyor.

26 Ağustos 2012 Pazar

Denkleştirme çalışmasında ücret nasıl ödenmeli?

Okurumuz M. D., "Bizim iş yerinde sendika da kabul ettiği için denkleştirme uygulaması getirildi. Şimdi biz mesaiye kaldığımız zaman yüzde 100 zamlı ücretle çalışıyorduk. Yani 20 TL yerine 40 TL alıyorduk. Şimdi denkleştirme yapılınca 1 e 1 diyorlar, bu doğru mu? Bizim fikrimize göre bunun 1'e iki olması gerekmiyor mu?" diyor.

Çalışanların çalışmaktan kaçınma hakkı

6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, çalışanlara sağlık ve güvenliklerini tehlikede gördüklerinde "Çalışmaktan kaçınma hakkı" veriyor. Kanunun 13. maddesinde düzenlenen bu hak, çalışma hayatımız açısından bir yenilik. Fakat bu hakkın kullanımı için bazı şartların gerçekleşmesi gerekiyor. Her şeyden önce çalışanların, işyerinde sağlık ve güvenliklerini tehdit eden ciddi ve yakın bir tehlike ile karşı karşıya kalmaları söz konusu olmalıdır. Böyle bir durum ortaya çıktığında da işçiler, işlerini kafalarına göre bırakamaz. Bunun için çalışanların, ortaya çıkan tehlikeyi ve alınmasını istedikleri tedbirleri öncelikle işyerlerindeki iş sağlığı ve güvenliği kuruluna, kurulun bulunmadığı işyerlerinde ise işverene ya da onun adına işi yürüten vekil veya temsilcisine bildirmeleri gerekir. Bu durumda işyerindeki iş sağlığı ve güvenliği kurulu acilen toplanarak, işverenin ise hemen kararını vermesi ve durumu bir tutanakla tespit ederek, kararın çalışanlar ve çalışan temsilcilerine yazılı olarak bildirilmesi gerekir.

23 Ağustos 2012 Perşembe

SGK, maaş için boşanan 6 bin çifti yakaladı.

SGK, şu ana kadar 6 bin sahte boşanma vakasını ortaya çıkardı. 50 bin civarında kişinin de bu yolla haksız maaş aldığı tahmin ediliyor. Anayasa Mahkemesi'nin sahte boşanmaların önünü kesen kararının ardından cezalar yağmaya başladı.

Zaman'ın haberine göre, mahkemeler, söz konusu davalarla ilgili nitelikli dolandırıcılık suçundan çok sert kararlar vermeye başladı. Son olarak Çankırı Ağır Ceza Mahkemesi, 12 Nisan 2012 tarihli kararında sahte boşanma nedeniyle sanıklara 2 yıl 6 ay hapis cezası ile 30 bin 152 TL para cezası verdi. Benzer bir davada Erzurum 3. Ağır Ceza Mahkemesi de Sosyal Güvenlik Kurumu'nu (SGK)' 46 bin TL dolandıran çifti 5'er yıl olmak üzere toplam 10 yıl hapis ve 95 bin lira adli para cezasına çarptırdı.

Deneme süresinde işçinin hakları

Okurumuz Eren Sağlam “İşe girdikten 60 gün içinde, işten çıkarılan bir işçi, hangi durumlar için iş mahkemesinde hakkını arayabilir?” diyor.

İş sözleşmesi ile bir işyerinde çalıştırılmaya başlanan işçinin, işyerini ve işvereni tanıyarak çalışma koşullarını incelemesi, işverenin de işçiyi tanıyıp işçinin çalışma sisteminin işyerine uygun olduğuna hüküm verilebilmesi için iş sözleşmesine Kanun’da belirtilen şekilde deneme süresi konulabilmektedir.

Deneme süresi, işçi veya işverene deneme süresi içinde iş sözleşmesinin tazminatsız veya bildirim süresine gerek kalmadan feshedilebilmesine olanak tanımaktadır. Deneme süresinde işçi, çalışması karşılığında ücret alır, sendikaya üye olabilir, greve katılabilir. İşçiye yasalarla sağlanmış tüm haklardan yararlanabilir.

18 Ağustos 2012 Cumartesi

SGK’da Çifte Sigorta Olur Mu?

Okurumuz Ahmet Gügük, “Bağ-Kur hakkında bir şey sormak istiyorum. Hiç bir kamu kurumundan net bir cevap alamıyorum. Konu hakkındaki yorumunuz nedir?Şu anda aktif olarak bir firmada sigortalı olarak çalışıyorum. Aynı zamanda ortağı olduğum bir limited şirket var. Ayrıca yeni bir firma kurmak istiyorum. Mesleğim gereği o firmada genel müdür olmam gerekiyor. Şu anda aktif sigortalı olarak çalışırken firmayı kurar ve genel müdür olursam, Bağ-Kur’a geçer miyim? Yoksa sigortalılığım devam eder mi?”diyor.

SGK mevzuatında, en çok sorun yaşanan konulardan birisi olan SSK ve Bağ-Kur çalışmalarının çakışması geçen yıl torba kanunla düzeltilerek önemli bir mağduriyet önlenmiş oldu. Yeni düzenlemeye göre, sigortalının 4/a (SSK) ve 4/b (Bağ-Kur) sigortalılık statüleri ile 4/c (Emekli Sandığı) kapsamında sigortalılık statüsüne aynı anda tabi olacak şekilde kanun kapsamına girmesi halinde öncelikle 4/c (Emekli Sandığı) kapsamında sigortalı sayılacak.

16 Ağustos 2012 Perşembe

Temmuz 2012 KDV ve Muhtasar beyan ve ödeme süreleri uzatıldı.

Temmuz 2012 ayına ait Muhtasar ve KDV beyanname verme ve ödeme süreleri uzatılmıştır. Buna göre;

- 23 Ağustos 2012'ye kadar verilmesi ve ödenmesi gereken Muhtasar beyannamelerin verilme ve ödeme süresi 27 Ağustos 2012'ye,

13 Ağustos 2012 Pazartesi

Vergi borcu olan araç bağlanacak.

Maliye Bakanlığı, kira vergisinin ardından ‘araç vergilerini’ de yakın markaja aldı. Emniyet Genel Müdürlüğü ile birlikte ortak bir proje geliştiren Maliye, yeni yıldan itibaren motorlu taşıtlar vergisi, trafik cezaları ve araç haciz işlemlerini günlük olarak takip edecek. Borcu belli bir sınırı geçen araçlar bağlanacak.

10 Ağustos 2012 Cuma

Borçlu Bağ-Kur’luya sağlık yardımı yok

Okurumuz Mehmet Çimen, “Babamın 8 bin lira Bağ-Kur borcu var. Şu anda babamın felç tedavisini yaptıramıyorum. Maddi durumum olmadığı için borcuda ödeyemiyorum. Ne yapmam gerekiyor? Taksitle ödeme şansım var mı? Ya da babam benim üzerimden sağlıktan yararlanabilir mi?” diyor.


Bağ-Kur’da 18 yaş şart

Okurumuz Engin ÇELİK, “Şirketimizin ortağı 23/04/2012 tarihinde vefat etti. Şirket hisseleri anne ve üç çocuğuna kalmıştır. Rahmetlinin eşi sigortalı olduğunu da belirterek rahmetlinin 18 yaşından küçük olan 3 çocuğu için Bağ-Kur primi ödemek zorunda mıyız?” diyor.

Anonim şirket sermaye artırımında blokaj meselesi

Kanuna göre, anonim şirketin sermaye artırımı yapabilmesi için taahhüt edilen tutarın %25'ini bankada bloke etmek gerekiyor. Bunu yapabilmek için eskiden olduğu gibi şirkete kredi çektirip, bu krediyi ortak cari hesabına çekmek suretiyle sermaye taahhüt borcunun yerine getirilmesinin önü kapatılmıştır. Bu durumda ortağın sermaye artırım şartını yerine getirebilmesi için şahsi kredibilitesi ile bankadan şahıs olarak borçlanması veya bu imkanı yoksa yeni ortak almaktan başka çaresi kalmıyor. Aslında üst kurumlarca bu şekilde sermaye artırımı şartı konulmasının amacı da zaten şirketin öngörülen faaliyet için gerekli öz kaynağa ulaşmasının sağlanmasıdır.

7 Ağustos 2012 Salı

Gerçek usulden basit usule nasıl dönülür?

Gelir Vergisi Kanunu'nda (GVK) bir süredir yer alan düzenleme uyarınca, basit usul kapsamında vergilendirilenlerden; basit usule tabi olmanın şartlarını kaybedenler ile herhangi bir şekilde gerçek usulde vergilendirilmiş olanlar bir daha hiçbir şekilde basit usule dönemiyorlardı. Dahası, bu kimselerin aynı türden iş yapan eş ve çocukları da bu faaliyetleri nedeniyle basit usulden yararlanamıyorlardı. Gerçek usul kapsamında faaliyetlerini sürdüren mükellefler, iş hacimlerindeki daralma nedeniyle yasal şartları sağlasalar bile hiçbir şekilde basit usule dönemiyorlardı. Bu kısıtlama nedeniyle de söz konusu kişiler ya işlerini terk ediyor ya da kayıtdışı faaliyet göstermeye başlıyorlardı.

5 Ağustos 2012 Pazar

Boşandığı eşiyle tekrar evlenip işten ayrılan kadın işçinin kıdem tazminatı hakkı var mı?

Boşandığı eşiyle tekrar evlenip işten ayrılan kadın işçinin kıdem tazminatı hakkı var mı? Y.KARA

İş Kanunu'na göre; evlendikten sonra 1 yıl içerisinde işten ayrılmak isteyen kadın işçiler işyerinde 1 yıldan fazla süredir çalışıyor ise kıdem tazminatı alır.

İşçi istediği zaman izine çıkamaz...

3.5 yıldır bir firmada çalışmaktayım. 6 ay önce firma yetkililerine yıllık iznimi Ağustos ayının başında kullanmak istediğimi ve Ramazan umresine gideceğimi söyledim. Onlar da uygun gördüler. Ancak işveren daha sonra fikrini değiştirdi. İşverenin yıllık iznimi engelleme hakkı var mı? Ramazan

4 Ağustos 2012 Cumartesi

Ticari defterler ve tasdiki

Yeni Türk Ticaret Kanunu'nda ticari defterler:

Yeni Türk Ticaret Kanunu'nun 64’üncü maddesinin 3’üncü fıkrasında; “Fiziki ortamda tutulan yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defteri ile dördüncü fıkrada sayılan defterlerin açılış onayları, kuruluş sırasında ve kullanılmaya başlanmadan önce noter tarafından yapılır. Bu defterlerin izleyen faaliyet dönemlerindeki açılış onayları, defterlerin kullanılacağı faaliyet döneminin ilk ayından önceki ayın sonuna kadar notere yaptırılır. Pay defteri ile genel kurul toplantı ve müzakere defteri yeterli yaprakları bulunmak kaydıyla izleyen faaliyet dönemlerinde de açılış onayı yaptırılmaksızın kullanılmaya devam edilebilir. Yevmiye defteri ile yönetim kurulu karar defterinin kapanış onayı, izleyen faaliyet döneminin üçüncü ayının sonuna kadar notere yaptırılır. Ticaret şirketlerinin ticaret siciline tescili sırasında defterlerin açılışı ticaret sicili müdürlükleri tarafından da onaylanabilir. Açılış onayının noter tarafından yapıldığı hâllerde noter, ticaret sicili tasdiknamesini aramak zorundadır. Ticari defterlerin elektronik ortamda tutulması hâlinde bu defterlerin açılışlarında ve yevmiye defteri ile yönetim kurulu karar defterinin kapanışında noter onayı aranmaz. Fiziki ortamda veya elektronik ortamda tutulan ticari defterlerin nasıl tutulacağı, defterlere kayıt zamanı, onay yenileme ile açılış ve kapanış onaylarının şekli ve esasları Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı'nca müştereken çıkarılan tebliğle belirlenir.”

Kıdem tazminatında eski süreler nasıl ödenir?

İşçinin ve işverenin en sorunlu konusu olduğundan olsa gerek bize gelen soruların önemli bir kısmını kıdem tazminatı ile ilgili sorunlar oluşturuyor.

İsmini vermek istemeyen bir okurumuz da, "Bir Firmada 1999 yılında çalışmaya başladım (Sigorta başlangıcım 1987). 2008 yılında emekli oldum. İşyeri 1 günlük giriş -çıkış işlemi yaptı ve ben aynı iş yerinde çalışmaya devam ediyorum. 2008 yılında emekli olduğumda işveren kriz sebebiyle tazminatımı ödeyemeyeceğini söyledi. Bende, bütün haklarım saklı kalmak kaydıyla çalışmaya devam edeceğime dair bir kağıt imzaladım ve tazminatımı almadım. Bu yıl işten çıkarken bana 2008 yılındaki maaşım üzerinden hesaplanmış olan tazminatımı verdiler. Ben 2012 Temmuz ayındaki maaşım üzerinden hesaplanması gerektiğini iddia etsem de ispatlayamadım. Böyle olması gerektiğine dair Yargıtay kararları olduğunu da duydum. Bu konuda bana bilgi verebilir misiniz?" diyor.

1 Ağustos 2012 Çarşamba

Sigortasıza dul aylığı bağlanır mı?

Okurumuz S. Akkuş, “Dedem 1924 doğumlu ve 1952 sigorta girişi var. Fakat prim gözükmüyor. Kendisi vefat etti. Bu bilgiler üzerinden biz ninemi emekli etmek istiyoruz. Dul aylığı bağlanması için hangi koşullar gerekiyor ve ne yapmamız lazım?” diyor.

Okurumuzun sorusu bir çok kişiyi yakından ilgilendiriyor. 1.10.2008 tarihinden sonra ölen sigortalıların hak sahiplerine;

a) En az 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya,

b) 4/a bendi kapsamında (SSK) sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş, olması şartıyla ölüm aylığı bağlanmaktadır.

MTV 2.taksit ödemeleri uzatıldı.

2012 yılına ait Motorlu Taşıtlar Vergisi ikinci taksidinin 31 Temmuz 2012 Salı günü akşamına kadar ödenmesi gerekmektedir.

Vergi dairelerinde meydana gelmesi muhtemel yoğunluğun önlenmesi ve mükelleflerimize ödemede kolaylık sağlanması açısından, 31.7.2012 tarihinde sona eren 2012 yılına ait Motorlu Taşıtlar Vergisi ikinci taksidinin ödeme süresi, 2 Ağustos 2012 Perşembe günü mesai saati bitimine kadar uzatılmıştır.

Kamuoyuna duyurulur.

Gelir İdaresi Başkanlığı

28 Temmuz 2012 Cumartesi

Anonim Şirketlere Getirilen Yenilikler

Yeni TTK ile anonim şirketlerin sermayelerine yönelik getirilen yenilikler

Bu yazımızın konusunu, Yeni TTK ile anonim şirketlerin sermaye yapısına ilişkin getirilen yenilikler oluşturmaktadır. Ancak, Yeni TTK ile getirilen yenilikleri anlayabilmek için öncelikle kısaca eski TTK'daki durum ele alınacaktır.

Bilindiği üzere, 6762 sayılı Eski TTK uyarınca, anonim şirketlerin kurulabilmesi için, özel kanunlarında aksine bir hüküm olmadıkça sermayelerinin en az 50 bin Türk Lirası olması ve en az 5 kurucu ortağın bulunması gerekmekteydi. (Md. 272, 277)

Borçlar Kanunu da değişiyor, ticari kredide eş rızası bitiyor.

Son günlerde ‘ticari kredilerde eş rızası şartı’ içeren düzenlemeyle gündeme gelen Borçlar Kanunu değişiyor. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, iş adamlarına Borçlar Kanunu ile ilgili, “iş dünyasını olumsuz etkileyen, günlük işlemleri sıkıntıya sokan ne varsa bize bildirin” çağrısında bulundu. Babacan, tıpkı Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK) olduğu gibi şikayetleri değerlendirip Borçlar Kanunu’nda değişiklikler yapabileceklerini söyledi. Ankara Ticaret Odası Kongre Merkezi’nde düzenlenen Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (MÜSİAD) iftarına katılan Babacan, yaptığı konuşmada, Borçlar Kanunu’nu Meclis’ten geçerken sosyal tarafların tam anlamı ile dinlenemediği ve aceleyle geçtiğini söyledi.


27 Temmuz 2012 Cuma

Sigortalılık statülerinde çakışma örneği

Bugün aslında 6331 Sayılı yeni İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun işverenlere getirdiği iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli çalıştırma yükümlülüğüne değinmek istiyordum. Fakat bu arada bir işyeri hekimi okurumuzdan gelen ve konunun sosyal güvenlik boyutunu ilgilendiren sorun daha ilginç hale geldi. Bu nedenle 6331 Sayılı Kanun'dan doğan işveren yükümlülüklerini daha sonraki yazımıza bıraktık. Çünkü işverenlerin işyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanı çalıştırma yükümlülüğü, beraberinde prim ödeme yükümlülüğü ve okurumuzda olduğu gibi çeşitli sorunlara yol açacak.

25 Temmuz 2012 Çarşamba

Stajyerlere ödenecek ücret

Stajyerlere harçlık ödenmek zorundadır.      Daha önceki yasalarda stajyer ve çıraklara asgari ücretin yüzde 30’u kadar harçlık ödenmesi gerekiyordu, bu hükümetin çıkardığı yasa ile rakamlar biraz düştü ama yine de stajyerlere harçlık verilmesi yasa gereğidir… 

Ali bey, stajyer olarak çalıştığım firma bana bir ödeme yapmadı sizden bilgi almak istiyorum. Yahya Özbey 

Yahya kardeşim,3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu (md 25) gereğince, “..işletmelerde meslek eğitimi gören örgün eğitim öğrencilerine, asgari ücretin net tutarının yirmi ve üzerinde personel çalıştıran işyerlerinde yüzde 30'undan, yirmiden az personel çalıştıran işyerlerinde yüzde 15'inden, aday çırak ve çırağa yaşına uygun asgari ücretin yüzde 30'undan aşağı ücret ödenemez.”. Bu sebeple siz hangi kategoridesiniz bilmiyorum yani staj yaptığınız işyerinde 20 veya daha çok personel varsa aylık harçlığınız asgari ücretinde yüzde 30’undan az olamaz. İşletmede 20’den az çalışan varsa aylık harçlığınız asgari ücretin yüzde 15’inden az olamaz. Sizin harçlığınızı ödemeyen işletmeye başvurun ödemezse de Çalışma Bakanlığı’na şikayet edin hem harçlığınızı alırsınız hem de işletmeye ceza keserler.

24 Temmuz 2012 Salı

Mali Tatil Dolayısıyla Verilme Süresi Uzayan Beyannameler

Bir mali tatil daha göz açıp kapayıncaya kadar bitti. Gerçi önümüzdeki ayın 14'üne kadar verilecek geçici vergi beyannameleri nedeniyle meslek mensuplarının pek de tatil yaptığı söylenemez ya, 3 Temmuz'da başlayan bu yılın Mali Tatili de geçtiğimiz cuma akşamı sona erdi. Beyanname verme süresinin son günü 3-20 Temmuz tarihleri arasında kalan vergi, resim ve harç beyannameleri ile 27 Temmuz akşamına kadar verilmesi gereken beyannamelerin, 27 Temmuz Cuma günü mesai saati bitimine kadar verilmesi gerekiyor. Örneğin, 23 ve 24 Temmuz tarihlerine kadar verilmesi gereken Haziran 2012 dönemine ait muhtasar ve KDV beyannameleri ile damga vergisi beyannamesinin, 27 Temmuz Cuma günü mesai saati bitimine kadar verilmesi gerekiyor.

17 Temmuz 2012 Salı

Malî tatilin kapsamı genişletildi.

Temmuz ayı başında başlayan malî tatil önümüzdeki cuma itibarıyla sona eriyor. Malî tatil süresince beyanname verme süreleri, ikmalen, re'sen veya idarece yapılan tarhiyatta, vadesi mali tatile rastlayan vergi, resim ve harçlar ile vergi cezaları ve gecikme faizlerinin ödeme süreleri, uzlaşma veya cezada indirim hükümlerinden yararlanmak amacıyla yapılacak başvurulara ilişkin süreler, devamlı bilgi verilmesine ilişkin süreler 7 gün uzamış kabul edildiğinden bu hak ve görevlerin kullanımına ilişkin tanınan süreler 27 Temmuz'a kadar uzamış oldu.

10 Temmuz 2012 Salı

Yeni Kıdem Tazminatı kanun tasarısı

Kıdem tazminatını bir fonda toplayıp ödemelerin bu fondan yapılmasına yönelik kanun taslağı hazırlandı. Taslağa göre işçiler işten atılsa da kendi ayrılsa da 15 yılı doldurmadan kıdem tazminatına dokunamayacak. Artık askere giden erkekler veya evlenen kızlara da kıdem tazminatı ödenmeyecek. 15 yıl sigortalılık süresini dolduran ve adlarına 3 bin 600 gün (10 yıl) prim yatırılanlar ise tazminatın yarısını istedikleri zaman çekebilecek. İkinci ve sonraki kullanımlarda ise bin 800 gün prim yatırılması zorunlu. Tazminatın tamamına ise emekli olanlar ve malullük aylığı bağlananlar sahip olacak. İşçinin ölümü halinde fonda biriken tutarın tamamı mirasçılarına ödenecek.

2 Temmuz 2012 Pazartesi

Mesleklerde taban ücret 2013’te başlıyor.

Sosyal Güvenlik Kurumu, çalışanının maaşını düşük beyan eden şirketler için çalışma başlatmaya hazırlanıyor. İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürü Ramazan Yıldız, “Kamuda bir öğretmen 2 bin lira alıyorsa, özelde 1.000 liradan bildirilemeyecek. Sistem buna izin vermeyecek” dedi.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), maaşlardaki gerçek dışı beyanları önlemek için meslek gruplarının reel ücret cetvelini ve taban ücret düzeyini tespit edecek. Bu meslek gruplarıyla ilgili SGK’nın öngördüğü ücretten düşük ücret bildirimi yapan şirket hakkında inceleme başlatılacak. Böylece bir mühendis ya da gazetecinin ortalama gelir aralığı belirlenecek. Bunun altında maaş gösterilen işyerleri için çalışma başlatılacak.

İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürü Ramazan Yıldız, İstanbul Ticaret Gazetesi’ne uygulamayı anlattı. Yıldız, meslekler bazında taban ücret konusunda bilgisayar yazılımlarının ekim ayı sonuna kadar tamamlanacağını, 2013’ün başında ise uygulamaya başlanmasının hedeflendiğini söyledi. Yıldız, uygulamanın amacının, çalışma hayatında aldıkları ücretler eşit olmamasına rağmen sigortalıların SGK’ya asgari ücret üzerinden bildirilmesi sonucu oluşan prim kaybının önüne geçmek olduğunu belirtti.

28 Haziran 2012 Perşembe

27 Haziran 2012 Çarşamba

Vergi ve SGK borçlularına yeni müjde

Taksitlerini aksattıkları için aftan yararlanma hakkını kaybedenler, birikmiş taksit borçlarını gecikme faiziyle 31 Ekim 2012'ye kadar yatırarak kalan borçları vadeli olarak ödeyebilecek.

Torba kanunla devlete olan borçlar için sağlanan ödeme kolaylığından yararlanmak için başvuran ancak hiçbir taksidini ödemeyerek hakkını kaybedenler ile taksitlerini aksatanlara yeni bir fırsat daha verildi.

22 Haziran 2012 Cuma

5 yılı dolduran işçi 20 gün izin kullanır mı?

İzinler işçi-işveren arasında sorun yaşanan konuların başında geliyor. Okurumuz Yakup Bey de diyor ki; "Ben bir iş yerine 08.02.2007'de girdim. 5 yıldan fazla oluyor. İş yeri iznin 20 güne uzamıyor diyor. Ağustosta izne çıkacağım ne yapmam lazım?"

İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi ve yaşına bakılarak belirlenmektedir. Hizmet süresi; a) Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara ondört günden, b) Beş yıldan fazla onbeş yıldan az olanlara yirmi günden, c) Onbeş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmialtı günden, az olamayacaktır. Onsekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamaz. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 56. maddesine göre, yıllık ücretli izin günlerinin hesabında izin süresine rastlayan ulusal bayram ve genel tatiller ile hafta tatili günleri izin süresinden sayılmayacaktır. Uygulamada özelikle 5. yıl izninin kaç gün olarak kullandırılacağı konusu tartışılmaktadır.

19 Haziran 2012 Salı

Yeni TTK'nın 109 maddesi değişikliğe uğradı!

Yeni TTK'nın uzun süren çalışmalar sonucu 1 Temmuz 2012'de yürürlüğe gireceğini belirten Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, kanun hazırlanırken tüm ilgili çevrelerin görüşlerinin dikkate alındığını söyledi. 

44 maddeden oluşan kanun tasarısının dün TBMM'ye sevk edildiğini anlatan Yazıcı, yapılan çalışmalarda değişiklik talep edilen hususların 6 başlık altında toplandığını ifade etti.

Bu hususları; şirket yöneticilerine yönelik bilgilerin her türlü belgede yer alması zorunluluğu, ortakların şirkete borçlanma yasağı, yönetim kurulu üyelerinden dörtte birinin yüksek öğrenim mezunu olma şartı, bağımsız denetimin kapsamının çok geniş olduğu, kanunda düzenlenen cezaların ağır olduğu, adli para cezalarının idari para cezasına dönüştürülmesi gerektiği ve sermaye şirketlerine getirilen internet sitesi kurma yükümlülüğünün kapsamının ve bu internet sitesinde bulundurulması gereken içeriğin geniş olduğu şeklinde sıralayan Yazıcı, şunları kaydetti:

18 Haziran 2012 Pazartesi

Bağ-Kur'luların 'basamak' mağduriyetine son

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kamuoyunda 'basamak mağduru' olarak bilinen 9 bin 236 Bağ-Kur'luya geriye dönük ödeme yapma kararı aldı.

Star Gazetesi'nin haberine göre karar çerçevesinde, basamak mağdurlarına 'satın aldıkları basamaklara' göre 15-20 bin lira arasında toplu ödeme yapılacak. Basamak sıkıntısı 9 yıl önceye dayanıyor. 2003 yılında çıkarılan 4956 sayılı kanun ile Bağ-Kur'lulara basamak satın alma hakkı verildi. Bağ-Kur üyeleri, peşin prim ödemesi yaparak maaşlarını yükselttiler. Ancak maaşlarının hesaplanması tartışma konusu oldu. Basamak satın alan Bağ-Kur'lular SGK'nın hesaplamasına itiraz ettiler. Bazı üyeler konuyu mahkemeye taşıdı. Mahkeme, hesaplamaların yeniden yapılması yönünde karar aldı. SGK da, mahkemelerin örnek kararları üzerine, basamak satın alan tüm Bağ-Kur'luların maaşlarını yeniden hesaplama ve geriye dönük ödeme yapma kararı aldı.

14 Haziran 2012 Perşembe

TTK'da Yapılacak Değişikliklere İlişkin Geri Sayım Başladı.

1 Temmuz'da yürürlüğe girecek olan yeni Türk Ticaret Kanunu'nda (TTK) yapılacak değişikliklere ilişkin olarak geri sayım başladı.

Ekonomi yönetimi tarafından iş ve ekonomi dünyasından gelen eleştiriler dikkate alınarak hazırlanan 55 maddelik taslak metin üzerinde iktidar ile muhalefet arasındaki görüşmeler devam ederken, sağlanacak mutabakatla Türk Ticaret Kanunun'da yapılacak değişikliklerin 1 Temmuz'a yetiştirilmesi hedefleniyor. Meclis ayağında çalışmalar devam ederken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a da hazırlanan 55 maddelik taslak metin hakkında kapsamlı bir sunum yapıldığı öğrenildi.

Taslak metni görüntülemek için tıklayın

AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli başkanlığında Meclis'te muhalefetle temasların tamamlanmasının ardından sağlanacak uzlaşma çerçevesinde, siyasi parti gruplarının ortak imzalarıyla değişiklik paketinin yasa teklifi olarak en geç gelecek hafta ortalarında Meclis'e sunulması bekleniyor.

10 Haziran 2012 Pazar

İstifa eden işçinin iş arama izni olur mu?

Okurumuz Mustafa Güneş, "İşyerinden istifa ederek ayrılacağım. Henüz bir iş bulmuş değilim. Benim duyduğuma göre, iş arama izni var imiş. Bana bu hakkın kullandırılması gerekir mi? Nasıl kullanacağım, toplu kullanabilir miyim?" diyor.

Belirsiz süreli iş sözleşmelerinde işçi ve işverenin sözleşmenin feshinde önce durumu karşı tarafa bildirme yükümlülüğü bulunmaktadır. Ani feshin sonuçlarını hafifleten bir önlem olarak düşünülen ihbar süresinde işçi, iş saatlerinde günde iki saatten az olmamak üzere iş arama izni kullanır. İhbar tazminatı İş Kanunu 17'nci maddesinde düzenlenmiş olup, iş sözleşmeleri;

a) İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra,
b) İşi altı aydan birbuçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra,
c) İşi birbuçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra,
d) İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için, bildirim yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra, feshedilmiş sayılmaktadır.

9 Haziran 2012 Cumartesi

SSK’lının Aylığı Prim Ödedikçe Düşüyor

SSK’lı ve Bağ-Kur’lunun aylığı prim ödedikçe düşüyor “OLUR mu öyle şey ?” demeyin. Oluyor!

SSK’lı (4/a’lı) veya Bağ-Kur’lu (4/b’li) olarak çalışanlar, ne kadar çok çalışır ve prim öderlerse, bağlanacak emekli aylıkları o kadar düşük oluyor. Başka bir anlatımla, “az çalışan çok, çok çalışan az” emekli aylığı alıyor. Diyeceksiniz ki; “İnanılır gibi değil”. İster inanın ister inanmayın, mevzuat ve uygulama böyle!..

NİÇİN BÖYLE?

Siz sormadan, ben anlatayım. SSK’lı (4/a’lı) bir ücretlinin veya Bağ-Kur’lunun emekli aylığı; “Aylık bağlama oranı X Ortalama aylık kazanç” formülüne göre hesaplanıyor. Demek ki aylık bağlama oranı ve ortalama aylık kazanç yüksek olduğu ölçüde daha fazla emekli aylığı bağlanıyor. Bu da ücretlinin prim tutarı ve prim ödeme gün sayısı ne kadar yüksekse, o kadar fazla aylık bağlanacağı anlamına geliyor. Emekli aylıklarının hesaplanmasında “üç dönem” var.

6 Haziran 2012 Çarşamba

Kıdem Tazminatı Tavan Tutarı Değişti.

Bilindiği üzere kıdem tazminatı tavan tutarı, normal şartlarda, yılbaşında ve Temmuz ayı başında olmak üzere, yılda iki defa değişmektedir.

Mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun halen yürürlükte bulunan 14'üncü maddesi gereğince, iş sözleşmeleri yasal hak ediş şartları doğrultusunda sona eren işçilere ödenecek kıdem tazminatının bir yıllık miktarı, en yüksek devlet memuru olan Başbakanlık Müsteşarına ödenen bir yıllık emeklilik ikramiyesi tutarı ile sınırlandırılmış bulunuyor. Ve bu nedenle memur maaş katsayısına bağlı olarak kıdem tazminatı tavan tutarına ilişkin oranlar sürekli değişmektedir. Bu yıl, yılbaşında ilan edilen göstergelere göre, 5 ay ödeme yapıldıktan sonra, Haziran ayı başında belirlenebilen memur maaş artışı nedeniyle, çalışma hayatındaki göstergelerin başında yer alan kıdem tazminatı tavan tutarı da 2012 yılı başından itibaren geçerli olmak üzere yeniden belirlenmiş oldu.

1 Haziran 2012 Cuma

Dernek ve Vakıflara Ait Gayrimenkullerin Kiralanmasında Gelir Vergisi Tevkifatı

Gelir Vergisi Kanununun 94/5-b maddesi hükmü uyarınca, vakıflar (mazbut vakıflar hariç ) ve derneklere ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemeleri Gelir Vergisi kesintisine tabidir.

Mazbut vakıf, Medeni Kanun'un yürürlüğünden önce var olan ve Medeni Kanun'un yürürlüğüyle birlikte devletçe idare edilen, mazbutaya alınan, yani zapt edilen, devletçe idare edilen vakıflardır. Osmanlı'nın kurduğu vakıfların büyük bir ekseriyeti bu kapsama girer.

Mazbut vakıflar dışında kalan tüm vakıflar ve derneklere ait gayrimenkullerin kiralaması gelir vergisi tevkifatına tabidir.

31 Mayıs 2012 Perşembe

Dernekler ve Vergi Avantajları

Bilindiği gibi, 5253 sayılı Demekler Kanunu'na göre dernek; kazanç paylaşma dışında, kanunlarla yasaklanmamış belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere, en az yedi gerçek veya tüzel, kişinin bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek suretiyle oluşturduklar, tüzel kişiliğe sahip kişi topluluklarım ifade etmektedir.

Kamu menfaatleri açısından dernekler önemli sosyal kuruluşlardır. Yaptıkları hizmetin nitelikleri ve kapsamına göre kamu idaresince desteklenebilmektedirler. Bir kısım derneklere Bakanlar Kurulu'nca kamuya yararlı dernek statüsü verilmektedir. Bu niteliği haiz derneklere birçok vergi kolaylığı sağlanmaktadır. Geçen hafta yazımızda derneklerin vergi kanunları karşısındaki genel durumları, istisna ve muafiyetler ele alınmıştı.. Bu gün yazımızda Bakanlar Kurulu'nca kamuya yararlı dernek statüsü verilen dernekler ve bu derneklere sağlanan vergi destekleri yazımızda değerlendirilecektir.

22 Mayıs 2012 Salı

İşveren çalışanının kıyafetine karışabilir mi?

* Çalıştığımız firma yeni bir işveren tarafından satın alındı. 3.5 yıldır halkla ilişkiler biriminde görev yapıyorum. İşveren işyerinde dekolte kıyafet giymememizi yasakladı. Çalışanların tek tip pantolon, ceket giymesini şart koştu. Aksi takdirde bu kurallara uymayanların istifa dilekçesini hazırlamasını istedi. İşverenin böyle bir yaptırım hakkı var mı? A.B.


Mukteza (özelge) nedir, ne işe yarar?

Vergi mükellefleri, yasalarda yer alan hükümlerin ne anlama geldiği ve nasıl uygulanacağı konusunda zaman zaman sorun yaşayabiliyor. Bu durum, bazen konunun uzmanları açısından bile geçerli olabiliyor. Böyle durumlarda; bilgi talep edilen konuyu anlatan bir dilekçeyle bağlı bulunulan vergi dairesi aracılığıyla idareden görüş sorulabiliyor. İdarenin bu sorulara verdiği cevaplara mukteza (özelge) deniliyor.

Şirketler Ne İş Olsa Yapabilir mi?

Ne iş olsa yaparım sözü genellikle iş başvurusunda bulunanlar tarafından kullanılıyor. Peki, şirketler açısından da aynı durum geçerli olabilir mi? Başka bir deyişle, şirketler her şeyi yapabilir mi? Sorunun yanıtına geçmeden önce son zamanlarda sıkça karşılaşılan bazı sözcüklerin açıklamasını yapmak istiyoruz. Çünkü konuyla ilgili görüş beyan eden uzmanlar, açıklamalarını bu kavramlar üzerinden yapıyorlar.

16 Mayıs 2012 Çarşamba

Yıllık ücretli izinde işçinin çalışma yasağı var mı?

İşçinin iş sözleşmesinden ve yasalardan doğan en temel haklarından birisi de yıllık ücretli izin hakkıdır. İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi;

a) Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara ondört günden,
b) Beş yıldan fazla onbeş yıldan az olanlara yirmi günden,
c) Onbeş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmialtı günden, az olamayacaktır.

Ancak onsekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamaz. Yıllık izin süreleri iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir. Yıllık izin süreleri, tarafların anlaşması ile bir bölümü on günden aşağı olmamak üzere en çok üçe bölünebilir.

12 Mayıs 2012 Cumartesi

İbranamenin şekil şartı var mıdır?

İbranamenin yazılı olarak düzenlenmesi şarttır. İbranamenin bilgisayar ortamında, daktiloyla ya da elle yazılması veya noter huzurunda düzenlenmesine ilişkin hiçbir sınırlama yoktur. Üstüne üstelik ibranamenin işçinin el yazısı ile düzenlenmiş olması işvereni korur. İşçinin el yazısı ile düzenlenmiş olmasının diğer bir faydası da ibranamenin düzenlenme anına ilişkin taraflar arasında ortaya çıkabilecek uyuşmazlıklarda işveren lehine delil teşkil edebilecek olmasıdır. Diğer taraftan ibraname belgesindeki metin ile imzalar arasında fazla boşluk bırakılmamasına özen gösterilmeli. Aynı belge içinde farklı renkte kalemlerle yazılmış bilgilere yer verilmemeli. İbranamede işverenin adı soyadı, adresi bulunmalı. İşçinin adı soyadı, ücret miktarı, ibraname tarihi gibi kısımların sonradan el yazısı ile doldurulmak üzere boş bırakıldığı matbu ibraname örnekleri işverenlerce kesinlikle kullanılmamalı. Matbu ibranameler Yargıtay’ca geçersiz kabul edilmektedir. “Hiçbir alacağım kalmamıştır” veya “Herhangi bir alacağım kalmamıştır” gibi genel ifade içeren ibranameler geçersizdir.

KDV’de Kısmi Tevkifat

KDV’de kısmi tevkifat kapsamına alınan yeni işlemler

Katma Değer Vergisi uygulamasında “kısmi tevkifat” işlem bedeli üzerinden hesaplanan Katma Değer Vergisi’nin tamamı değil, bu işlemler için Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen orandaki kısmı alıcılar tarafından alıkonarak verginin sorumlusu sıfatıyla beyan edilecek, tevkifata tabi olmayan kısmı ise satıcılar tarafından mükellef sıfatıyla beyan edilip, beyanname üzerinde ödenmesi gereken Katma Değer Vergisi çıkması halinde ödenecek. Kısmi tevkifat uygulamasında tevkifat yapmakla sorumlu tutulanlar aşağıda belirtilmiş bulunmaktadır. Buna göre;

11 Mayıs 2012 Cuma

Staj sigortası borçlanılabiliyor mu?

Öğrencilerin iş hayatına uyum sağlaması, iş hayatını tanımaları ve mesleki yetkinliklerini geliştirmeleri amacıyla eğitim gördükleri okullarda staj yaptırılmaktadır.

3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanunu'nda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde meslekî eğitim gören öğrenciler hakkında iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık sigortası ile anne-babası üzerinden sağlık yardımı hakkı olmayanlar için de ayrıca genel sağlık sigortası hükümleri uygulanmaktadır.

3 Mayıs 2012 Perşembe

Belirli Süreli İş Sözleşmesi

Çalışma hukuku kamusal bir hukuk dalı olduğu kadar özel hukuk kaynaklarından da yararlanmaktadır. Çalışma hukukunun özel hukuk sözleşmeleri alanındaki en önemli kaynağı iş sözleşmeleri, Borçlar Kanunu’ndaki adıyla hizmet akitleridir. İş sözleşmelerinin bir boyutunu oluşturan toplu iş sözleşmeleri 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu ile düzenlemiş iken, diğer boyutu oluşturan bireysel iş sözleşmeleri ise temelde 4857 sayılı İş Kanunumuz ile düzenlenmiştir. İş Kanunu kapsamında giren işyerlerinde söz konusu bireysel iş sözleşmesi hükümleri uygulanır.

1 Mayıs 2012 Salı

Perakende satış vesikalarının gider kaydı ve KDV indirimi

Belgelendirme zorunluluğu ve fatura verme-alma mecburiyeti

Vergi Usul Kanunu'nun 227'nci maddesi hükmü uyarınca, anılan kanunda aksine hüküm olmadıkça, anılan kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.

Ancak, anılan kanunun 228'inci maddesinde hüküm altına alındığı üzere, aşağıdaki giderler için ispat edici kağıt aranmaz:

1. Örf ve teamüle göre bir vesikaya istinat ettirilmesi mutat olmayan müteferrik giderler;
2. Vesikanın teminine imkan olmayan giderler; 
3. Vergi kanunlarına göre götürü olarak tespit edilen giderler.

1 ve 2 numaralı fıkralarda yazılı giderlerin gerçek miktarları üzerinden kayıtlara geçirilmesi ve miktarlarının işin genişliğine ve mahiyetine uygun bulunması şarttır.

Öte yandan; anılan kanununun 232'inci maddesi hükmü uyarınca, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler:

1. Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara;
2. Serbest meslek erbabına;
3. Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara;
4. Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere;
5. Vergiden muaf esnafa.

Sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler. Yukarıdakiler dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tesbit edilenlerden ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin 1.1.2011'den itibaren 700 TL'yi geçmesi veya bedeli 1.1.2011'den itibaren 700 TL'den az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesi mecburidir.


İşçi ücretinin dörtte biri haczedilebilir.

Okurumuz Osman Aydın, "maaşından icra kesintisinde bir sınır olup olmadığını, haczin hangi tutarları ve ödemeleri kapsadığını" soruyor.

İş Kanunu'nun 35'inci maddesinde, işçilerin aylık ücretlerinin dörtte birinden fazlası haczedilemez veya başkasına devir ve temlik olunamaz. Ancak, işçinin bakmak zorunda olduğu aile üyeleri için hakim tarafından takdir edilecek miktar bu paraya dahil değildir. Nafaka borcu alacaklılarının hakları saklıdır. İşçinin almakta olduğu maaşının ancak dörtte biri haczedilebilir. İkramiye, toplu sözleşme farkı ve nema da ücretten sayılacağından onların da aynı koşullarda haczini engelleyen bir yasa hükmü yoktur.

23 Nisan 2012 Pazartesi

Prim gününe borçlanma gelecek mi?

Sürekli bir beklenti vardır toplumumuzda. Hemen hemen her af döneminde yoğunlaşan bu prim günlerinin doldurulması talebi, maalesef hiç karşılık bulmamasına rağmen sürekli gündemdedir. İşte okurumuz Engin Cengiz de aynı konuyla ilgili olarak “Babam 1951 doğumlu. 1982 yılında SSK’lı. Fakat çok boş günü var. Dışarıdan ödeyerek 2000 günü doldurduk. Askerlik borçlanmasını da ödeyeceğiz. Kalan eksik günler için bu yıl içerisinde prim affı gelecek mi?” diyor.

18 Nisan 2012 Çarşamba

SGK'dan Otomatik İcra Dönemi

Son yılların en önemli prim affı/yapılandırması geçtiğimiz yıl Torba Kanun'la getirilmişti. Düzenlemeyle sadece prim borçları değil, vergi borçları da dahil olmak üzere devlete olan borçların hemen tamamına ödeme kolaylığı getirildi. Tabiri caizse devlet, bütün alacakları için yeni bir sayfa açmış oldu.

Döviz borcu olan bir de borç vergisi ödeyecek.

Dolar ya da Euro cinsinden borcu olanlar, borçlarının dışında 17 Mayıs’a kadar bir de “borç vergisi” ödeyecekler. Alacağı olanlar ise “daha az vergi” ödeyecekler!

FIKRA GİBİ

Ne düşündüğünüzü tahmin edebiliyorum. Diyorsunuz ki; “Firmanın zaten dolar borcu var. Borcu olan bir firma borcunu nasıl ödeyebileceğini düşünürken; ‘Gel bakalım, dolar borcun olduğu için daha fazla vergi ödeyeceksin’ denilmesi mümkün mü?” Mümkün efendim.. Burası Türkiye!.. Bir de tersi var. Dolar ya da euro cinsinden alacağı olan firmaya da; “Senin döviz cinsinden alacağın var. Onun için daha az vergi ödeyeceksin” denilecek. İster inanın ister inanmayın, yasa böyle diyor!

11 Nisan 2012 Çarşamba

Şirketlerin beyan dönemi başladı.

Şirketler 2011 yılı kazançları için 25 Nisan Çarşamba akşamına kadar Kurumlar Vergisi beyannamelerini verecekler. Şirketler Kurumlar Vergisi beyannameleriyle birlikte birçok mali tablo ve formları bildirmek zorundalar.

Mali tablolar ve formların hazırlanması önemli

Şirketler 2011 yılında elde etmiş oldukları kazançlarının vergisini geçici vergi dönemlerinde ödediler. Nisan ayında verecekleri beyannamelerde vergi ödenmesinden daha önemli konu beyanname ekinde yer alan mali tabloların ve bildirimlerin hazırlanması.

5 Nisan 2012 Perşembe

Şirketten para çekmek, bombanın pimini çekmek gibi

Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun en çok tartışılan maddesi, “şirketten para çekme” ya da “şirkete borçlanma” ile ilgili.. Herkes kendine göre bir şeyler anlatıyor. Önce, olayı basit bir şekilde özetleyelim.

OLAY NE?

1. Para Çekme ve Borçlanma Yasağı:

- Anonim ve limited şirketlerin ortakları, şirketten borç para çekemeyecekler (Yeni TTK.Md.358 ve 644/b).

- Buna uymayanlara, her defasında 300-730 gün arasında “adli para cezası” verilecek. Ceza, günlük 20-100 TL üzerinden ve her defasında 6-73 bin lira olacak. Örneğin iki defa para çekene 12-146 bin lira ceza kesilecek (Yeni TTK.Md.562/5-c ve TCK Md.52/1-2).

Yeni İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, işverenlere yeni yükümlülükler getirecek.

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanun Tasarısı, Bakanlar Kurulu'nda imzalandı. Nisan ayı içerisinde Meclis Alt Komisyonları'nda görüşülerek, Genel Kurul'a inecek. Bu tasarı yasalaştığında çalışma hayatı içerisinde var olan önemli bir boşluğu dolduracak. İnanması zor ama bugüne kadar çalışma hayatımız içerisinde iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin müstakil bir kanun bulunmuyordu. Kanun tasarısı Meclis'ten geçerse, Türkiye ilk kez bu alanda müstakil bir düzenlemeye kavuşmuş olacak.

Bugüne kadar iş sağlığı ve güvenliği alanı, çıkarılan yönetmeliklerle düzenleniyordu

AB müzakere sürecinde en eleştirildiğimiz alanlardan birisi iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili konular olmuştur. Bu nedenle, müzakere sürecinde AB'nin konuya ilişkin yönetmelikleri alınıp, tercüme edilip, yönetmelik olarak çıkarılmıştı ve bu yönetmelikler yoluyla bu alandaki boşluk doldurulmak istenmişti.

3 Nisan 2012 Salı

Yeni TTK denetimde ne getirecek?

Geçen hafta muhtasar bilgiler vermeye çalıştığım yeni Türk Ticaret Kanunu (TTK)'nda denetim konusu ile ilgili okurlarımdan birçok soru geldi.

Yeni kanunun öngördüğü bağımsız denetimi yapacak kişileri Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu belirleyecek. Kurum 660 sayılı KHK ile kuruldu. Ancak maalesef bağımsız denetçilik sınavının yapılmasıyla ilgili olarak yetki kanununda eksiklik var. Bu eksikliğin kanunla giderilmesi gerekiyor. Önümüzdeki dönemde bu eksiklik halledilebilir belki ama kurumun yapılanması, personel alımı, ikincil düzenlemelerin yapılması oldukça zaman alacak şeyler. Zaman hızla ilerlemesine rağmen şirket sahipleri ve meslek mensupları açısından şimdilik çok geç kalınmış değil.

2 Nisan 2012 Pazartesi

İşveren yiyecekle ücret ödemesi yapabilir mi?

* 2 ay önce bir markette işe girdim. Market sahibi, kasiyer ücretini marketten benim alışveriş yaparak ödememi istiyor. Yani, maaş vermeyerek ücret karşılığı marketten alışveriş yapmamı istiyor. Maaş, ücret dışında alışveriş yaparak ödenir mi? Hukuki yaptırımı var mı? M. ARSLAN


Tek kişilik A.Ş. ve avantajlar

Yeni Türk Ticaret Kanunu ile getirilen olumlu değişikliklerden biri de “tek kişilik anonim şirket” kurulabilmesi ve yönetim kurulunun “tek kişiden ibaret” olabilmesi ile ilgili.. Yasanın yürürlüğe gireceği 1 Temmuz 2012 tarihinden itibaren, tek kişilik anonim şirket kurulabilecek. Yönetim kurulu ve genel kurul, tek kişiden ibaret olabilecek. Mevcut anonim şirketler de tek kişiliğe dönüşebilecek.

1 Nisan 2012 Pazar

Çalışanların naklindeki KDV konusu çözülüyor

Bu güne kadar süregelen ama bize göre yasal alt yapısı olmayan bir uygulama var: çalışanların birikmiş sosyal haklarıyla devri.
Özellikle grup şirketleri arasında çeşitli nedenlerle çalışanlar zaman zaman nakledilebiliyor.
İş hukuku açısından, bu nakil işlemi aslında eski şirkette işten çıkarma, yeni şirkette işe alma hükmünde.
Ancak bazen çalışanların haklarının korunması, bazen de ihbar tazminatından kurtulmak ve kıdem tazminatlarının ötelemek amacıyla bu giriş çıkış prosedürü işletilmiyor ve çalışanın da mutabakatının alındığı üçlü bir sözleşme ile devir yapılıyor.

İşletmelerde Mesleki Eğitim Gören ve Staj Yapan Öğrencilerin Genel Sağlık Sigortalılığı

İşletmelerde mesleki eğitime tabi tutulan aday çırak, çırak ve öğrenciler ile meslek liselerinde ve yüksek öğrenimde okuyan öğrencilerinden staj yapan öğrencilerin([1]) genel sağlık sigortalılıkları hakkında bazı işyerleri ile okulların yanlış işlem yaptıkları görülmektedir.

I- GİRİŞ

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası’nda, Mesleki Eğitim Yasası’nda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler, meslek liselerinde veya yüksek öğrenimde okuyan öğrencilerden öğrenimleri sırasında zorunlu staja tabi tutulan öğrenciler ile Yüksek Öğrenim Yasası uyarınca kısmi zamanlı çalışan öğrencilerden aylık prime esas kazanç tutarı prime esas günlük kazancın alt sınırının otuz katından fazla olmayan öğrenciler[2] iş sözleşmesine tabi olarak çalışanlar gibi sigortalı sayılmıştır.
Yasa’da, aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrencilerin zorunlu olarak iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık sigortasına tabi tutulmaları, meslek lisesinde veya yüksek öğrenimde okurken zorunlu staj yapan öğrencilerle, kısmi zamanlı çalışan yüksek öğrenim öğrencilerinin ise iş kazası ve meslek hastalığı sigortasına tabi tutulmaları ön görülmüştü([3]).
Kamuoyunda “Torba Yasa”([4]) olarak bilenen Yasa ile yapılan değişiklikle, işletmelerde mesleki eğitim gören aday çıraklardan, çıraklardan, öğrencilerden, meslek liselerinde, yüksek öğrenimde okumakta iken staj yapan öğrencilerden ve Yüksek Öğrenim Yasası uyarınca kısmi zamanlı çalışanlardan aylık kazançları, prime esas aylık kazancın altında olan öğrekçilerden sigortalıların “bakmakla yükümlü oldukları aile bireyi sayılmayanların” genel sağlık sigortalısı olarak kapsama alınmaları öngörülmüştür.

Raporlu İşçinin İş Sözleşmesinin Feshinde Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

Çalışma hayatında işçilerin hastalık, iş kazası vs. gibi nedenlerle sağlık sorunları yaşadıkları bu nedenle de raporlu bulundukları süreler olabilmektedir.

I- GİRİŞ

Raporlu olunan dönemlerde işçilerin, işverenlerince işten çıkarılıp çıkarılamayacağı veya bu gibi durumlarda işçilere tazminat ödenip ödenmeyeceği veya işçilerin hangi durumlarda iş sözleşmesini işçilik haklarını alarak feshedebilecekleri gibi konularda uygulamada kafa karışıklıkları yaşanmakta, konu yargıya intikal etmekte ve zaten iş yükü altında ezilen mahkemeler daha da zorlanmaktadırlar.
İşçi, ister raporluyken, ister çalışmaktayken, iş sözleşmesini her zaman sonlandırılabilir. Ancak iş sözleşmesinin her an sonlandırılabilmesi işverenin İş Kanunu’nda belirtilen bazı yükümlülük ve prosedürleri yerine getirmesine gerek olmadığı şeklinde algılanmamalıdır. Aynı şekilde yukarıda anılan Kanun uyarınca işçiye de iş sözleşmesini derhal fesih hakkı veren bazı durumlar da olabilmektedir.
Yazımızda, gerek işverenin gerekse de işçinin, sağlık sorunları nedeniyle iş sözleşmesini feshedebilme şartlarını ve bunu yaparken dikkat etmeleri gereken hususları mevzuat ve yargı kararları çerçevesinde açıklamaya çalışacağız.

31 Mart 2012 Cumartesi

Mali Müşavirler ‘Vergi kaçıran müşterisini ihbar edebilir mi?’ tartışması

Kayıtdışıyla mücadelede mali müşavirleri göreve çağıran Bakan Mehmet Şimşek’e rağmen Maliye Bakanlığı müşterisini ihbar eden mali müşavir için, “Meslek mensupları ve bunların yanında çalışanlar işleri dolayısıyla öğrendikleri bilgi ve sırları ifşa edemezler. Bu nedenle de ihbar ikramiyesi ödenmez” yorumunu yaptı. Mali müşavir, Maliye ile davalık oldu. Danıştay Maliye’yi haklı bulursa binlerce mali müşavir ‘meslek sırrı’ tartışması nedeniyle vergi kaçağını görse de ihbar etmeyebilir.

27 Mart 2012 Salı

Şirketler yeni Türk Ticaret Kanunu'na ne kadar hazır?

Türk Ticaret Kanunu'nun ihtiyaçları karşılayamaması, AB uyum yasaları ile eşgüdüm, serbest pazar ve rekabet ekonomisinin yaygınlık kazanması ile şirketlerin uluslararası arenada daha rahat hareket etme ihtiyacı gibi gerekçelerle yaklaşık 10 yıldır yeni bir kanun çıkarılmaya çalışılıyordu.

Hazırlanan yasa geçen ay Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yeni kanunu incelerken dikkatimi çeken en önemli özelliğinin şeffaflık olduğunu gördüm. Kanun düzenlenirken ticarî hayatta faaliyet gösteren tüm birimlerin standartlara uygun ve şeffaf olmaları için tedbir alınmış. O kadar ki basit bir işlemi yapmayı ihmal edenlere bile hapis cezası verilmesi öngörülmüş.

26 Mart 2012 Pazartesi

Fireler zayi olan mal sayılır mı?

Bir malın, fiziksel veya kimyasal özellikleri gereği buharlaşma, kuruma, çekme, sızma ya da dökülme gibi nedenlerden dolayı ortaya çıkan miktar azalmasına normal fire adı verilir. Ayrıca üretim işletmelerinde normal fire, bir mamulün içerdiği net hammadde miktarı ile üretim safhasında harcanan brüt hammadde miktarı arasındaki fark olarak da tanımlanabilir.

Sabunun kuruması sonucu ağırlığını kaybetmesi, cam eşyanın alınması veya taşınması esnasında kırılması, sıvı nitelikteki malların taşınması esnasında dökülmesi veya buharlaşarak uçması ticari fireye örnek olarak gösterilebilir. Bu nitelikteki fireler genellikle belli oranlar dahilinde kalır.

24 Mart 2012 Cumartesi

Akıllı yazarkasalar geliyor, fiş kesmeyen esnafın işi zor.

Vergi gelirlerini artırmak için çalışmalarını hızlandıran Maliye Bakanlığı, yazarkasaların teknik altyapısını değiştiriyor. 2016 yılından itibaren mükellefin akıllı yazarkasa sistemine geçmesi zorunlu oluyor.

Yenilenecek yazarkasalar Maliye'ye anlık bilgi gönderecek. Fiş ve fatura bilgileri POS cihazlarının dekontlarıyla elektronik ortamda karşılaştırılacak. Maliye, kayıt dışıyla mücadele için vergi denetimini teknolojik yöntemlerle yapacak.

22 Mart 2012 Perşembe

İhbar tazminatını alamayan ne yapmalı?

“Çalıştığım şirketten çıkışım verildi. Ama bana ihbar tazminatı ödenmedi. İhbar tazminatı verilmesi gerekir mi? Bununla ilgili ne yapabilirim ve nereye şikayette bulunabilirim?

İş sözleşmesi, işçi veya işverenin tek taraflı bir irade beyanı ile sona erdirilebilmektedir. Ancak İş Kanunu’na göre, sözleşmeyi sona erdirecek tarafın, biri öteki tarafa kanunda düzenlenen süre kadar önceden bildirimde bulunarak fesih bildiriminde bulunabileceği gibi, bildirim süresine ait ücreti peşin ödeyerek sözleşmeyi feshetmesi mümkündür. Süresi belirsiz veya belli olan akitlerde haklı bir nedenin varlığı halinde süre vermeksizin fesih bildiriminde de bulunabilir.

20 Mart 2012 Salı

Çocukların okul giderlerinin vergi avantajı

MART ayı gelir vergisi beyannamelerini verme dönemi olunca, sorular da arttı. Üç milyon civarında mükellef, 26 Mart Pazartesi akşamına kadar beyannamelerini vermek zorunda. Bu aşamada, bir kısmının bazı konularda kafası karışık “Şu nasıl olacak, bu nasıl olacak?” diye soruyorlar. En çok sorulanlardan biri de çocukların eğitim giderlerinin indirimine yönelik vergi avantajıyla ilgili..
AVANTAJ KİMLERE VAR?

Ücretliler (istisnai durumlar dışında) beyanname vermedikleri için onların çocuklarıyla ilgili vergi avantajı yok. O zaman, vergi avantajının kimlere olduğunu açıklayalım. Yıllık gelir vergisi beyannamesi veren, gerçek kişilere (kitapçı, konfeksiyoncu, bakkal, terzi, mobilyacı, lokantacı, inşaatçı, ayakkabıcı, yedek parçacı gibi ticari kazanç elde edenlere, avukat, doktor, mimar gibi serbest meslek kazancı elde edenlere, kira geliri, kâr payı, temettü beyan edenler gibi kişilere) vergi avantajı var. (Gelir Vergisi Kanunu Md.89/2) Hemen belirtelim; çocuk 18 yaşından büyükse, “çocuk” sayılmıyor. Örneğin üniversiteye giden 19 ya da 20 yaşındaki oğlunuz veya kızınız, çocuk sayılmıyor.


Fazla mesai ücretin yüzde elli fazlasıdır.

Ben bir okulun kantininde çalışıyorum, sabah 7'de başlayıp akşam 5'te çıkıyoruz. Ayrıca cumartesi günleri başka işe gönderiliyoruz. Sadece asgari ücret alıyoruz. Bizim mesai hakkımız var mı? 5...904644 Nolu SMS:

İş Kanunu'na göre haftalık çalışma süresi 45 saattir. Haftada 45 saatin üzerinde yapılan çalışmalar fazla çalışmadır. Fazla çalışılan sürelerin ücretlerinin, saat ücretinin yüzde elli arttırılması suretiyle ödenmesi gerekir. Bu durumda sizin de fazla mesai ücreti almanız gerekir. Fazla çalışma ücretiniz ödenmiyorsa Çalışma Bakanlığı'na şikayet edin.

14 Mart 2012 Çarşamba

Zam alamayan işçi istifa edebilir mi?

Genel olarak ücret zamları yıl başlarında yapılır. Dolayısıyla her yılbaşından sonra ücretlerle ilgili aldığımız sorularda belirgin bir artış olur. Özellikle ücretine zam yapılmayan veya umduğu zammı alamayan ya da mesai arkadaşları zam aldığı halde kendisi alamayan çalışanlar, yasal haklarını merak ederler.

10 Mart 2012 Cumartesi

Kira beyannamesinde en çok merak edilen 5 soru

Mart ayının gelmesiyle geçen yıl elde edilen gelirlerin beyan dönemi de başlamış oldu. 26 Mart akşamına kadar beyannamelerin verilmesi gerekiyor. Bu ay beyan edilecek gelirlerden birisi de kira gelirleri. Son yıllarda en çok çalışma yapılan alan kira gelirlerinin tespitidir. Bilgi işlem dünyası ve finansal alandaki gelişmeler, bu alandaki kayıt dışılıkla mücadelede önemli mesafe almayı sağladı.

9 Mart 2012 Cuma

Kira geliri evin değerinin yüzde 5’inden az olamıyor.

Kira geliri elde edenlerin; “Evi düşük bir kiraya, çok yakın bir arkadaşıma kiraladım” diyebilme şansları yok. Aynı şekilde; “Evi halama, teyzeme, dayıma ya da amcama bedelsiz kiraladım” diyebilmeleri de mümkün değil. “Bu da nereden çıktı?” diyenler, Gelir Vergisi Kanunu’nun 73. maddesini açıp okusunlar.

EMLAK VERGİSİ DEĞERİ ÖNEMLİ

Gelir Vergisi Kanunu’nun “Emsal Kira Bedeli” başlıklı 73. maddesine göre, kiraya verilen gayrimenkuller için beyanı zorunlu en az kira “emsal kira bedeli”dir. Kiraya verilen gayrimenkullerin örneğin ev veya dükkanların, kira bedelleri emsal kira bedelinden düşük olamıyor. Emsal kira bedeli ise, kiraya verilen gayrimenkulün emlak vergisi değerinin yüzde 5’idir.

8 Mart 2012 Perşembe

Lojistikçilerin KDV Kabusu Sona Erdi.

Taşıma işleri organizatörlerinin kabusu haline gelen ve şirketleri ağır para cezaları ile karşı karşıya bırakan KDV istisnası sorununa köklü çözüm GİB’den geldi. Lojistik sektörünün çatı örgütü UTİKAD’ın uzun zamandır gündeminde yer alan ve derneğin Gelir İdaresi Başkanlığı ile yürüttüğü işbirliği çabaları sonuç verdi.

2010 yılında İzmir’de uluslararası karayolu ve denizyolu taşımacılığın yapan 142 şirkete eksik evrak nedeniyle kesilen ağır para cezalarının ardından sektörün en sancılı sorunu haline gelen KDV istisnasına Gelir İdaresi Başkanlığı son noktayı koydu.

7 Mart 2012 Çarşamba

Servisteki yaralanmalar iş kazası kabul edilir!

İşçinin; evden çıkıp işine gidip gelirken (servis dahil), iş yerinde dinlenme süreleri içinde ve iş için iş yeri dışında geçen sürelerde başına gelebilecek her türlü kaza ve olaylar iş kazası olarak nitelendirilir.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4/a bendine göre; sigortalıların iş kazası geçirmeleri hâlinde işverenleri tarafından kazanın olduğu yerdeki yetkili kolluk kuvvetlerine derhal, iş yerinin tescilli bulunduğu Sosyal Güvenlik Kurumunun (SSK) müdürlüğüne en geç kazadan sonraki üç iş günü içinde bildirimi yapılmak zorundadır. İş dolayısıyla yurt dışında çalıştırılan Türk işçiler için de süre aynı şekilde işlemektedir.

5 Mart 2012 Pazartesi

İşçinin bilgisayar ve e-mail yazışmalarının işverence denetlenmesi

İşverenin, denetim yetkisi nedeniyle işçi ile işveren arasında uyuşmazlık, her zaman yaşanmaktadır. İşçi açısından bakıldığında ise, işçiye ait bazı özel bilgilerin, işverenin eline geçtiği ve bu özel bilgilerin öğrenilmesi nedeniyle işçinin, manevi olarak ciddi şekilde yıprandığı görülmektedir. İşveren açısından bakıldığında ise, işin yürütümünde aksamaların olmaması ve işyerindeki işleyişin bozulmaması nedeniyle işverenin, bu tür denetim yetkisine sahip olması doğal bir durum olarak görülebilir.

Kar payı ve temettü gelirlerinin beyanı

2011 yılında belli bir tutarın üzerinde anonim ve limited şirket kar payı (temettü) geliri elde edenler, 26 Mart akşamına kadar beyanname verecekler. Ancak bazıları beyanname vermekle birlikte, vergi ödemeyecekleri gibi üste vergi iadesi alacaklar.

KİMLER BEYANNAME VERECEK?

Anonim ve limited şirket kar payları, menkul sermaye iradı sayılıyor ve Gelir Vergisi Kanunu'nun 22. maddesine göre, kar paylarının yarısı gelir vergisinden istisna. Gelir Vergisi Kanunu'nun 86. maddesine göre de 2011 yılında elde edilen tevkifata (vergi kesintisine) tabi tutulmuş menkul sermaye iratlarının beyan edilmesi için, brüt (vergi kesintisi yapılmadan önceki) tutarının 23 bin TL'lik beyan sınırını aşması gerekiyor.


Hayati Yazıcı: Yeni TTK’yı ertelemek ya da değiştirmek gündemimizde yok

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, iş dünyasının yeni Türk Ticaret Kanunu’nun bazı maddelerinin değiştirilmesine ve yürürlük tarihinin ertelenmesine ilişkin taleplerinin kendilerinde ‘değişiklik ve erteleme’ yönünde bir kanaat oluşturmadığını açıkladı.

İş dünyasının çok isteyerek TBMM’deki tüm siyasi partileri uzlaştırıp yasalaşmasını sağladığı yeni Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 1 Temmuz 2012’de başlayacak yürürlüğünde erteleme ihtimali çok zayıfladı. Söz konusu kanunun ‘patronu’ konumundaki Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, bir süreden beri iş dünyası örgütlerince dile getirilen “bazı maddeler mutlaka değiştirilmeli, yürürlük tarihi ertelenmeli” şeklindeki talebe karşılık, “Şu ana kadar çok fazla sorun olabilecek bir kanaate ulaşmış değiliz. Erteleme olmaz. Sonra değişiklikler yapılabilir ama ertelenmez. Gerçekten sorun oluşturabilecek kanaati hâkim olacak bir husus olursa bakarız. Ayrıca ikincil düzenlemelerle bir kısım endişeler de giderilebilir” dedi.

4 Mart 2012 Pazar

Nail Sanlı: "Yeni TTK, iş hayatımızı tepeden tırnağa değiştirecek."

Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) Genel Başkanı Nail Sanlı, “Yeni Türk Ticaret Kanunu, iş hayatımızı tepeden tırnağa değiştiren, iş hayatıyla birlikte de kayıt, muhasebe ve denetim sistemlerini değiştiren bir yasadır” dedi.

Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (BSMMMO) tarafından düzenlenen “Yeni TTK Sürecinde Mesleğin Geleceği” konulu konferansa katılan Sanlı, geçtiğimiz dönem TBMM'nin önemli kararlara imza attığını söyledi.

Kira beyanında dikkat edilmesi gerekenler

Kira gelirleri ile ilgili bazı ince noktalar var.

KENDİSİ DE KİRACI OLANLAR

Sahibi bulunduğu konutu kiraya veren bir kişi, kendisi de başka bir evde kira ile oturuyor olabilir. Bu durumda olanlara sağlanan “özel bir avantaj” var.

ÖRNEK: İsmet Bey, sahibi olduğu evi aylık 1.200 TL ile kiraya vermiş. Kendisi de bir başka evde aylık 1.500 TL kira ödemektedir. Bu durumda;

1- İsmet Bey, kira gelirlerini vergi dairesine beyan etmek zorunda.
2- Kira gelirini beyan ederken, ödediği kirayı, aldığı kiradan düşüp, hiç vergi ödemeyebilir.
3- Ödediği kirayı, aldığı kiradan düşmek isteyenlerin “gerçek gider” yöntemini seçmeleri gerekiyor.
4- Daha önce, konut kira gelirini beyan edenler, “götürü gider” yöntemini seçmişlerse, iki yıl süre ile bu yöntemden vazgeçemezler (GVK Md.74/10 ve 74/11-3).

1 Mart 2012 Perşembe

Başkasıyla evlenenin, ölen eşinden aldığı maaş kesilir.

Vefat eden eşinin emekli maaşını alan bir şahıs tekrar evlendiğinde, vefat eden eşinden almakta olduğu maaş kesilir mi? Yoksa almaya devam eder mi?

CEVAP: Kişi evlenince eski eşinden aldığı emeklilik maaşı kesilir. İkinci kocasından boşanırsa, tekrar önceki eşinin maaşını alabilir. İkinci eşi de ölürse, maaşı yüksek olanı tercih etmek hakkı vardır.

Ücret Kazançları Vergi Rehberi

Ücret kazançlarının vergilendirilmesine ilişkin olarak Gelir İdaresi Başkanlığı'nca hazırlanan “Ücret Kazançları Vergi Rehberi” pdf formatında Başkanlığın internet sayfasında yayınlanmıştır.

Rehberde; ücretin tanımı, unsurları, ücret matrahından indirim konusu yapılan unsurlar, asgari geçim indirimi uygulaması ile 2011 takvim yılında tevkifata tabi olmayan ücret geliri elde eden ücretlilerle, birden fazla işverenden ücret alan kişilerin hangi hallerde beyanname verecekleri ve beyanname verilmesi durumunda beyan edilecek gelirin tespitine ilişkin örnekli açıklamalara yer verilmiştir.

Söz konusu Rehbere ulaşmak için TIKLAYINIZ.

Doğum borçlanması dikkatli yapılmalı

Soru: 17.12.1960 doğumlu bayanım. SSK girişim 01.11.1980, ödenmiş 1740 günüm var. 01.10.2008 tarihinde isteğe bağlı Bağ-Kur'a geçtim. 2 yıllık çocuk borçlanmasıyla SSK'dan 3600 günden mi yoksa 5000 günden mi emekli olabilirim?

Cevap: 01.11.1980 tarihindeki girişinize göre 3600 prim gün ve 50 yaş şartından emekli olabilirsiniz. Ancak burada dikkat etmeniz gereken önemli bir husus bulunmakta. Eğer Bağ-Kur kapsamında iken doğum borçlanması yapıp öderseniz Bağ-Kur emeklilik şartlarına tabi olabilirsiniz. Bağ-Kur'lu iken borçlanma yaparsanız borçlanma yapacağınız 2 yıllık sürede adınıza Bağ-Kur primi yatmış sayılacak. Bu da son 3.5 yıl dediğimiz 7 yılın yarısı olan 1260 gün şartını etkileyebilir. Toplamda 2730 gününüz mevcut.

Doğum borçlanması ile bu sayı 3450 prim gün olur. 5 ay daha prim ödedikten sonra 3600 gün tamamlanır ve kısmi emekliliği hak etmiş olursunuz.


Ali Şerbetçi
TAKVİM

Beyanname vermeyi gerektirmeyen gelirler

ÜCRET GELİRLERİ

Vergisi, ödenirken peşin peşin kesilen ücret gelirleri, yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmiyor. Örneğin, yıllık ücret geliri 100 bin hatta 300 bin TL dahi olsa, beyanname verilmiyor. Ancak, birden fazla işverenden ücret geliri olması halinde, durum değişiyor. Birden sonraki işverenden, 2011 yılında alınan ücretin toplamı 23 bin TL’den (2012’de 25 bin TL’den) fazla ise, ücret gelirleri için beyanname verilmesi gerekiyor. Beyanname ile bildirilen gelirin vergisinden de, daha önce kesilen vergiler mahsup ediliyor.

Ölüm halinde gelir vergilemesi

Gelir Vergisi Kanunu'na göre yıllık beyana tabi geliri olan bir kişinin ölmesi durumunda gelirin vergilenmesi ile ilgili ödevleri mirasçılarına intikal eder. Kanunlarımız göre ölüm halini özel bir durum olarak kabul eder ve bu durumda nasıl hareket edileceğini ayrıca düzenlemiştir. Şunu da belirtelim ki kendilerine ödevlerin intikal edeceği mirasçılar mirası reddetmemiş mirasçılar olacaktır. Bilindiği gibi, Vergi Usul Kanunu'nun 12'nci maddesinde "Ölüm halinde mükellefin ödevleri, mirası reddetmemiş kanuni ve mansup mirasçılara geçer. Ancak mirasçılardan her biri ölünün vergi borçlarından miras hisseleri nispetinde son olurlar." hükmü yer almaktadır.

Gelir vergisinde beyan dönemi başladı.

2011 yılında elde edilen gelirlerin, gelir vergisi açısından beyan dönemi bugün başladı. Ticari ve zirai kazancı gerçek usulde vergilendirilen esnaf, tüccarlar ve çiftçiler ile doktor, avukat, mali müşavir gibi serbest meslek kazancı elde edenler hiç kazanç elde etmemiş olsa da yıllık gelir vergisi beyannamesi vermek zorunda...

Kira ve birden fazla işverenden ücret geliri, değer artış kazancı, temettü ve kar payı, eurobod ve tahvil geliri elde edenler ise söz konusu gelirleri belli bir tutarı aşması halinde beyanname verecekler.

Yasa hükmü gereği beyannamelerin 1-25 Mart tarihleri arasında verilmesi gerekiyor. Ancak 25 Mart tarihinin hafta tatiline denk gelmesi nedeniyle, bu yıl beyannameler 26 Mart Pazartesi akşamına kadar verilebilecek. Biz de, 26 Mart'a kadar yazılarımızda ağırlıklı olarak beyan edilmesi gereken çeşitli gelir unsurlarını ele alıp, konuya ilişkin sizlerden gelen soruları yanıtlayacağız. Bugünkü konumuz 2011 yılında elde dilen kira gelirleri...

Binek oto alımında ödenen KDV


KDV Kanunu'na göre binek otomobili alımında yüklenilen verginin indirimi mümkün değildir. Araç kiralama ve araçların işletilmesi işini yapan mükellefler ise bu amaçla aldıkları binek otomobillerinin alış belgelerinde yer alan KDV'yi indirim konusu yapabilir. Bu çerçevede, gerçek usulde vergilendirilen taksi işletmecisi, sürücü kursu ve otomobil kiralama şirketi gibi işletmeler, faaliyetleriyle ilgili satın aldıkları binek otomobilleri için ödedikleri KDV'yi indirim konusu yapabilir. Bu mükelleflerin binek otomobilinin alış belgesinde gösterilen KDV, ait olduğu takvim yılı aşılmamak kaydıyla, ilgili belgelerin kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde, bu araçların fiilen faaliyette kullanılmaya başlanılıp başlanılmadığına bakılmaksızın indirilebilecektir.

Yapı Denetim Şirketleri Tarafından Arsa Sahibi Adına Düzenlenen Faturaların Giderleştirilmesi

4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkındaki Kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasında yapı denetim hizmetinin, yapı denetim kuruluşu ile yapı sahibi veya vekili arasında akdedilen hizmet sözleşmesi hükümlerine göre yürütüleceği ve yapı sahibinin yapım işi için anlaşma yaptığı yapı müteahhidini vekil olarak tayin edemeyeceği, aynı Kanun’un 5. maddesinin 1. fıkrasında ise, yapı denetim hizmet sözleşmesinin yapı sahibi ile yapı denetim kuruluşu arasında akdedileceği,

29 Şubat 2012 Çarşamba

Şubat ayı gün sayısının SGK'ya bildirilmesi

Şubat ayında SGK'lıların çalışma gün sayılarının ne şekilde hesaplanacağı konusunda uygulamada tereddütler yaşanmaktadır. Şubat ayında işe girenlerde veya çeşitli nedenlerle şubat ayında eksik günü olanların SSK gün sayısının nasıl hesaplanacağı "Aylık Prim ve Hizmet Belgesinin Sosyal Güvenlik Kurumuna Verilmesine ve Primlerin Ödenme Sürelerine Dair Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ"de düzenlenmiştir. Esasen çok doğru olmamakla birlikte, maalesef usul ve esaslar SGK tarafından belirlendiği için, burada yanlışta olsa SGK uygulamasını açıklamak istiyorum. 

Sigortalıların; ay / dönem içinde ücret almaya hak kazandıkları süreler, E-Bildirge şifresi kullanmak suretiyle Prim Ödeme Günü bölümüne, hak ettikleri ücretleri ise "Hak Edilen Ücret" ve "Prim, İkramiye ve Bu Nitelikteki İstihkak" bölümüne kaydedilmektedir.

Kira geliri olmayana da mektup gitti!

Kira vergisinde bu yıl ilk kez uygulanan 'otomatik vergilendirme' sisteminde çeşitli yol kazaları yaşandı. Maliye Bakanlığı, yeni sistem çerçevesinde, bankalardan ve PTT aracılığı ile 'kira' adı altında yapılan tüm bilgileri topladı. Bu bilgiler ışığında da tam 1 milyon 200 bin vatandaşa 'kira verginizi ödeyin' mektubu gönderildi. Ancak sistemin yeni olması ve banka kayıtlarında da bazı hataların olması nedeniyle, kira geliri elde etmeyenlere de mektup gitti. Kira geliri elde etmediği halde, mektup alan vatandaşlar ise adeta vergi idarelerine akın etti. Konuyla ilgili olarak Maliye Bakanlığı'na günde en az 100 şikayetin geldiği bildirildi.

27 Şubat 2012 Pazartesi

Konsinye satışların yasal boyutu, konsinye satışın belge muhasebe kayıt düzeni

 Malı devralıp ödemeyi ise malların satışından sonra yapılmak şartıyla işleyen bir satış şeklidir. Malın mülkiyet devri yapılmaksızın, mal satış sorumluluğunu yüklenen bir kişiye (komisyoncu) gönderilmesine konsinye satış denir.

Burada malı teslim alan kişi malın mülkiyetine sahip olmaz. Serbest piyasa ekonomisinde pazar paylarının günden güne daraldığı, pazarlama araçlarının çeşitlendiği, işletmelerinde ticari politikalarında değişikliklere uğradığı günümüzde; üreticiler yada satışa dayalı ticaret yapan ticari firmalar pazar paylarını genişletebilmek, mevcut pazar paylarını korumak veya daha geniş kitlelere ulaşarak markalaşabilmek için satış işlemlerinin bir kısmını direk alıcı yerine komisyoncu (konsinye işlem) aracılığı ile alıcılara ulaştırma yoluna gitmektedirler.


24 Şubat 2012 Cuma

SMMM ve YMM olmanın zorlukları

Kamu harcamaları çeşitli tür ve miktarlardaki vergiler üzerinden finanse edebilmekte. Mükellefler ve vatandaşlardan toplanan bu vergilerin ise belirli bir yasa çerçevesi içerisinde ödenmesi gerekiyor. İşletmelerde faaliyetlerin ve işlemlerin sağlıklı ve güvenilir bir şekilde işleyişini sağlamak, faaliyet sonuçlarını ilgili mevzuat çerçevesinde denetlemeye, değerlendirmeye tabi tutarak gerçek durumu ilgililerin ve resmi mercilerin istifadesine mali müşavirler sunmakta.

Hazırlanmış kira beyannamesi

Maliye Bakanlığı, 2011 ve müteakip takvim yıllarında sadece gayrimenkul sermaye iradı (GMSİ-kira geliri) elde eden mükelleflerin bu iratlarına ilişkin beyannamelerinin Gelir İdaresi Başkanlığı'nca önceden doldurulup mükelleflerin onayına sunulacağı “Önceden Hazırlanmış Kira Beyanname Sistemi”nin uygulanmasına yönelik 414 no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği yayımladı.


Hediye çeki uygulaması ve KDV karşısındaki durumu

İşletmeler bazen bayram, yılbaşı v.b. dönemlerde çalışanlarına ve bazen de müşterilerine belli bir miktarda bedelsiz alışveriş yapılmasını sağlayan hediye çekleri dağıtmaktadırlar.

1- GİRİŞ

İşletmeler bazen bayram, yılbaşı v.b. dönemlerde çalışanlarına ve bazen de müşterilerine belli bir miktarda bedelsiz alışveriş yapılmasını sağlayan hediye çekleri dağıtmaktadırlar. Çalışanlara verilen hediye çekleri ücret ödemesi kapsamında değerlendirilerek, ücret gideri kabul edilmekte, müşterilere verilen hediye çekleri ise pazarlama tekniği sayılarak bir pazarlama harcaması olarak kabul edilmektedir.

Vergi borcu olanlara e-haciz uyarısı!

Kira geliri vergisini ödemeyen 1 milyon 200 bin ev sahibine mektup gönderen Gelir İdaresi Başkanlığı, elektronik haciz uyarısı yaptı. Her türlü çağrı ve ödeme davetine rağmen vergisini vermeyenlerin banka hesaplarından kesintiler yapılacak. E-haciz ile mükellefin ayağına gitmeden vergiler banka hesaplarından tahsil edilecek.

21 Şubat 2012 Salı

GSS açısından kısmî süreli çalışma

Gelişmiş toplumlarda çalışma sürelerinin esnekliği önem kazanmıştır. Kısmi süreli iş ilişkisine dayalı olarak yapılan çalışmalar, verimliğin artması, istihdam maliyetlerinin düşürülmesi için bilhassa hizmet sektöründe sıkça rastlanan bir durumdur. Bu tür çalışma şekillerinden işletmelerde beklenen fayda, iş sürelerini daha verimli kullanmak, daha az personel ile daha kısa süreli çalışma sürecinde verimliliği yakalamak suretiyle daha fazla mal ve hizmet üretimi gerçekleştirmektir. Bunun için işletmelerde esnek üretim modeli, alternatif uygulama olarak ortaya çıkmıştır.

Yapılandırmada iki taksidini ödemeyene iptal yok.

Kamuoyunda Torba Yasa adı ile bilinen 6111 sayılı kamu alacaklarının yeniden yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun düzenlenmesi çerçevesinde "çeşitli sigorta ve vergi borçlarının isteğe bağlı olarak 6-9 veya 18 taksite bölünerek iki ayda bir ödenmesi yolu açılmış; biriken gecikme zamları da affa uğramıştı.

Kanundan binlerce vatandaş ve işletme yararlandı, yaklaşık 40 milyar liralık borç yapılandırıldı, bunun 15 milyara yakın bölümü 2011 yılı içinde tahsil edildi.

19 Şubat 2012 Pazar

Çek Kanunu’nda yapılan değişiklikler

“Çek Kanunu’nda Değişik Yapılmasına Dair 6273 Sayılı Kanun” ile 5941 sayılı “Çek Kanunu”nda bazı değişikler yapılmıştır. (3 Şubat 2012 gün ve 28193 mükerrer sayılı Resmi Gazete)

“Çek Kanunu”nda yapılan değişiklikleri kısaca aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz.

* Çek yapraklarının üzerine çekin basıldığı tarihin yer alması öngörülmüştür. Bu bağlamada da Çek Kanunu’nun 3’üncü maddesine eklenen 9’uncu fıkra hükmü gereği olarak “Çekin, üzerinde yazılı baskı tarihinden itibaren 5 yıl içinde ibraz edilmemesi halinde, muhatap bankanın ödemekle yükümlü olduğu tutara ilişkin sorumluluğu sona” erecektir.

17 Şubat 2012 Cuma

Ölçü ve tartı aletlerinin muayenesi

İki yılda bir yapılan ve damga yılı 2010 olan ölçü ve tartı aletleri periyodik muayene ve damgalama işlemleri bildirim verme süresi; 1 Ocak 2012 tarihinde başlamış olup, 29 Şubat 2012 günü mesai bitiminde sona erecektir.

Tüccar, sanayici, esnaf ve sanatkârlar, kullandıkları ölçü ve tartı aletlerini iki yılda bir muayene ettirerek damgalatmak zorundadırlar.

16 Şubat 2012 Perşembe

Basit usulde gelir beyanı ve özellik taşıyan durumlar

Bilindiği gibi gelir vergisine tabi olan ticaret ve sanat erbabı kazancını basit usul ve gerçek usul olmak üzere iki usule göre tespit edebilmektedir. Yıllık hasılatları, iş hacmi ve yıllık kira ödemeleri itibariyle Gelir Vergisi Kanunu'ndaki hadleri aşmayan, faaliyeti daha ziyade kişisel emeğe dayanan mükellefler basit usule göre kazançlarını hesaplar ve beyan ederler.

Yıllık beyannamenin verilmesi

Gelirin sadece basit usulde tespit edilen ticari kazançlardan ibaret olması halinde, 2011 yılı kazançlarına ilişkin yıllık beyanname 2012 yılı Şubat ayının başından yirmi beşinci günü akşamına kadar verilecektir. Basit usulde tespit edilen ticari kazanç yanında beyana tabi başka bir gelir unsurunun bulunması halinde, 2011 yılı kazançlarına ilişkin yıllık beyanname 2012 yılı Mart ayının başından yirmi beşinci günü akşamına kadar kayıtlı bulunulan vergi dairesine verilecektir.

İş dünyasının yeni Türk Ticaret Kanunu'nda değişmesini istediği 11 madde

TTK'da değişmesi istenen 11 madde

1- İnternet sitesi kurma ve şirket bilgilerini koyma zorunluluğu
2- Ortakların şirketten borçlanmasına getirilen yasaklama
3- Şirketten borçlanma konusunda şirket müdürleri ile ilgili düzenleme
4- Denetim kapsamında ölçek ayrımı yapılmaması 
5- Denetçilerin, denetledikleri şirketlere karşı sorumlulukları
6- Denetim kuralları ve denetçilerin yetkileri
7- Yasanın birçok durumda hapis cezası öngörmesi
8- İşletme belgelerinde öngörülen değişiklikler 
9- İşletme belgelerinin saklama yükümlülüğü ile ilgili düzenleme
10- Şirket kuruluş prosedürü ve masrafları
11- Şirket ortaklarının yönetimdeki oy hakkı düzeni.

15 Şubat 2012 Çarşamba

Parça başı ücrette fazla mesai ücretinin tespiti

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2007/ 12932 E. 2007/ 13055 K. ve 25.04.2007 tarihinde verdiği kararda üç değişik ve önemli unsur hakkında değerlendirmede bulunup, karar vermiştir. Bu üç unsur, parça başı ücrette fazla mesai ücreti tespiti, hizmet süresinin tartışmalı olması halinde takip edilecek yol ve ücretin tartışmalı olması halinde takip edilecek yoldur. Bu kararın bizim için önemli olan tarafı parça başı çalışma yapan işyerlerinde fazla mesai yapıldığının tespiti açısındandır. Kanunumuzda parça başı ücret tanımlanmış, ancak fazla mesai oluşturabilecek çalışmanın bulunması halinde fazla mesai karşılığı alınacak ücretin nasıl hesaplanacağı belirtilmemiştir.

SGK sorgulamaları (hizmet dökümü, müstehaklık sorgulama) artık şifresiz


Uzun bir süredir e-devlet şifresi olmadan yapılamayan SGK sorgulamaları artık şifresiz olarak yapılabiliyor. 15 Aralık 2011 tarihi itibariyle açılan sorgulama sayfasında ayrıntılı nüfus bilgileri girilerek sorgulama yapmak mümkün. Eğer bu sayfalarda bilgilerinizin çıkmasını istemiyorsanız SGK'ya başvurmanız gerekiyor.

SGK sorgulama sayfasına ulaşmak için buraya tıklayın.

13 Şubat 2012 Pazartesi

Yeni Ticaret Kanunu'nun vergisel etkileri

Yeni Ticaret Kanunu'nu ile birlikte iş dünyasının gündemini, getirilen yeni düzenlemeler yoğun bir şekilde meşgul etmeye başladı.

Getirilen düzenlemeler ticaret hayatını baştan sona değiştireceği gibi vergi ve muhasebe uygulamaları açısından da önemli değişiklikler ihtiva ediyor. Bu değişikliklerden önemli gördüklerimizi bu yazımızda aktarmaya çalışalım.

1- Muhasebe standartları: Yeni Ticaret Kanunu ile birlikte tüm gerçek ve tüzel kişi tacirler uluslar arası muhasebe standartları ile uyumlu olarak hazırlanan ve sürekli olarak gözden geçirilip güncellenen Türkiye muhasebe standartlarını uygulamaya başlayacaklar. Bu uygulama 1.1.2013 tarihinde başlayacağı için 31.12.2012 tarihli mali tabloların bu standartlara uygun olarak hazırlanması gerekiyor. Küçük ve orta boy işletmeler, yani KOBİ'ler ise nispeten daha az düzeyde teknik bilgi ve uygulama becerisi gerektiren KOBİ standartlarını uygulayacak.

12 Şubat 2012 Pazar

Dul-yetim aylığı alanlar prim ödemez.

* Annemden dolayı yetim aylığı alıyorum. Hiçbir yerde çalışmıyorum. Yetim aylığı almam sebebiyle Genel Sağlık Sigortası primi ödemek zorunda mıyım? Z.A/İstanbul

5510 sayılı Kanun'a göre dul ve yetim aylığı alanlar genel sağlık sigortalısı sayılıyor. Bu sebeple yetim aylığı alan çocuklar genel sağlık sigortası primi ödemeyecek. Gelir testi yaptırmanız gerekmiyor.

11 Şubat 2012 Cumartesi

Ticari Defterler

Halen yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 66’ncı maddesi uyarınca “Her tacir, ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu borç ve alacak münasebetlerini ve her iş yılı içinde elde edilen neticeleri tespit etmek maksadıyla işletmesinin mahiyet ve öneminin gerektirdiği bütün defterleri ve bilhassa, diğer kanunların hükümleri mahfuz kalmak üzere, aşağıdaki defterleri Türkçe olarak tutmaya mecburdur.

* Tacir hükmi şahıs (tüzel kişi) ise yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defteri ve karar defteri

* Hususi (özel) hukuk hükümlerine göre idare edilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet, belediyeler gibi amme (kamu) hükmi şahısları tarafından kurulan ve hükmi şahsiyeti bulunmayan ticari işletmeler ile dernekler tarafından kurulan ticari işletmeler ve bunlara benzeyen ve hükmi şahsiyeti olmayan diğer ticari teşekküller (kuruluşlar) karar defteri hariç yukarıda yazılı defterleri

* Tacir hakiki şahıs (gerçek kişi) ise karar defteri hariç olmak üzere yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defteri veya işletmesinin mahiyet ve önemine göre sadece işletme defteri tutmak ve aynı kanunun 69’uncu maddesi uyarınca bu defterleri kullanmaya başlamadan önce ticari işletmenin bulunduğu yerin ticaret sicili memurluğuna veya notere ibraz etmek zorundadır. Bu defterler Vergi Usul Kanunu’nun defterlerin tasdikine ilişkin hükümlerinde yer alan bilgileri içerecek şekilde tasdik ve imza olunur.

9 Şubat 2012 Perşembe

İŞKUR'dan şaka gibi liste

İŞKUR resmi internet sitesinde yer alan ve iş arayanlar için önerilen meslekler listesi siteye girenleri şaşırtıyor.

Kalifiye eleman yetiştirmek amacıyla açılan kurslara yönelik oluşturulan listesinde cumhurbaşkanı ve tefeciliğin meslek gibi yer alması dikkat çekiyor.

Yahya Arıkan'dan çek yasası değerlendirmesi

27 yıldır süregelen, karşılıksız çek düzenleyenlere hapis cezası verilmesi uygulaması, Meclis Genel Kurulu’nda, 31 Ocak tarihinde kabul edilen 6273 sayılı “Çek Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile kaldırıldı. Bu kanunun Cumhurbaşkanı tarafından onaylanıp Resmi Gazete’de yayımlanması ile artık hapis cezası uygulanamayacak ve hapiste bulunan yaklaşık 1500 kişi özgürlüğüne kavuşacak.

5941 sayılı Çek Kanunu’nda, karşılıksız çek düzenleyen kişi hakkında, çek hamilinin şikâyeti üzerine bin beşyüz güne kadar adli para cezası verileceği belirtiliyordu. Ayrıca, verilecek adli para cezasının, çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamayacağı hüküm altına alınmıştı. Bu adli yaptırımın yanı sıra, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı getirilmekteydi.

Emsal ücret araştırması

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2008/ 10241 E. 2008/ 6580 K. ve 27.03.2008 tarihli kararında; iş mahkemelerinde açılan işçilik alacaklarına dair davalarda gerçek ücretin belirlenmesi için nasıl bir prosedürün takip edilmesi gerektiğini açıkça ortaya koymuştur.

Bu tür davalarda sıkça görülebildiği üzere davacı taraf olan işçinin iddia ettiği ücret ile davalı taraf olan işverenin mahkemeye sunduğu bordrolardaki ücret uyuşmamaktadır. Tarafların dinlettiği tanıklarının da davacı işçinin aldığı ücrete dair çok farklı rakamları beyan ettikleri uygulamada sıkça görülmektedir. Tarafların birbirinden çok farklı beyanları karşısında mahkemenin hangi beyanı dikkate alarak hesaplama yapacağı hususu dosya açısından en önemli unsurlardan birisidir.

Gelir tespitinde aile ve hane halkı ne anlama geliyor?

1 Ocak 2012 tarihinden önce herhangi bir şekilde sosyal güvenlik kapsamında olmayanlar, 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren zorunlu genel sağlık sigortalısı oldular ve tescilleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından re'sen yapıldı. Bu kişilerin genel sağlık sigortası primlerinin devlet tarafından mı yoksa kendileri tarafından mı ödeneceği, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarına yaptıkları başvuru üzerine yapılacak gelir testi sonucunda ortaya çıkacak.

Gelir tespitinde, aile içindeki gelirin kişi başına düşen tutarı esas alınıyor. Aile içindeki gelirin kişi başına düşen aylık tutarı asgari ücretin üçte birine kadar olanların genel sağlık sigortası primlerini devlet ödeyecek.

Kişi başına düşen gelir tutarı;

- Asgari ücretin üçte biri ile asgari ücret arasında olanlar, asgari ücretin üçte biri üzerinden,
- Asgari ücretle asgari ücretin iki katı arasında olanlar, asgari ücret tutarı üzerinden,
- Asgari ücretin iki katından fazla olanlar ise asgari ücretin iki katı üzerinden,

Yüzde 12 oranında genel sağlık sigortası primi ödeyecekler.


8 Şubat 2012 Çarşamba

Fazla çalışma için işçinin her yıl başında onayı alınmalıdır.

SORU: Ben bir plastik fabrikasında iki yıldır çalışmaktayım. Çalışma saatlerimiz sabah sekiz akşam beş. Her gün üç saat zorunlu mesai yapıyoruz. Her ay mesai saatleri içerisinde iş yok diyerek sırayla 5-6 kişilik gruplar halinde ücretsiz olarak 3-4 gün süreyle eve gönderiyorlar. Bu günleri ise gelmemiş kabul ederek fazla mesai parasından kesiyorlar. İş Yasası’na göre böyle bir uygulama var mı? Eğer yoksa ne yapmamız gerekiyor?


Kar tatiline "telafi çalışması"

Zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine 4857 sayılı İş Kanunu, iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile öngörülen yasal izinleri dışında izin verilmesi hallerinde, işçinin çalışmadığı bu sürelerin telafisi için işçiye yaptırılacak çalışma, telafi çalışması olarak adlandırılmaktadır. Birçok işyerindeki bir kaç güne varan zorunlu kar tatili de beraberinde telafi çalışmayı getirdi.

Yani telafi çalışması, işçinin ücretini aldığı ancak çeşitli sebeplerden dolayı çalışmadığı bir süreyi sonradan çalışarak yerine getirmesidir. Telafi çalışması yapılmak istenen zaman tatil günlerine rastlamamalıdır.

7 Şubat 2012 Salı

GSS uygulamasında kız çocukların durumu

Zorunlu genel sağlık sigortasının 1 Ocak'ta yürürlüğe girmesiyle en çok kafa karıştıran konulardan biri ana veya babaları üzerinden sağlık yardımı alan kız çocuklarının durumu oldu.

Özellikle, henüz 18 yaşını doldurmamış kız çocuklarının 18 yaşını doldurduklarında, eğitimi devam etmekte olan 25 yaşını doldurmamış kız çocuklarının ise eğitimleri sona erdiğinde ana veya babaları üzerinden sağlık yardımı alıp alamayacakları soruların odağını oluşturuyor.

Kafa karışıklığının nedeni ise 1 Ekim 2008'de yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nda kız erkek ayrımı olmaksızın 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde ise 25 yaşını doldurmamış ve evli olmayan çocukların bakmakla yükümlü olunan kişi olarak sağlık hizmeti alabileceklerine ilişkin düzenleme.

Örneğin bir okurumuz şöyle soruyor; 'Ben ve eşim emekliyiz ve 20 Mayıs 2012'de 18 yaşına girecek bir kızımız var. Kızım bugüne kadar benim üzerimden sağlık hizmetlerinden yararlanıyordu fakat şimdi bu yeni kanunla kafamız çok karıştı! Kızım üniversitede okuyor. Şimdi bu bilgiler ışığında kızım yine sağlık hizmetlerinden yararlanacak mı yoksa yeni kanuna göre yapmam gereken şeyler var mı?'...