5 Mart 2012 Pazartesi

Hayati Yazıcı: Yeni TTK’yı ertelemek ya da değiştirmek gündemimizde yok

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, iş dünyasının yeni Türk Ticaret Kanunu’nun bazı maddelerinin değiştirilmesine ve yürürlük tarihinin ertelenmesine ilişkin taleplerinin kendilerinde ‘değişiklik ve erteleme’ yönünde bir kanaat oluşturmadığını açıkladı.

İş dünyasının çok isteyerek TBMM’deki tüm siyasi partileri uzlaştırıp yasalaşmasını sağladığı yeni Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 1 Temmuz 2012’de başlayacak yürürlüğünde erteleme ihtimali çok zayıfladı. Söz konusu kanunun ‘patronu’ konumundaki Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, bir süreden beri iş dünyası örgütlerince dile getirilen “bazı maddeler mutlaka değiştirilmeli, yürürlük tarihi ertelenmeli” şeklindeki talebe karşılık, “Şu ana kadar çok fazla sorun olabilecek bir kanaate ulaşmış değiliz. Erteleme olmaz. Sonra değişiklikler yapılabilir ama ertelenmez. Gerçekten sorun oluşturabilecek kanaati hâkim olacak bir husus olursa bakarız. Ayrıca ikincil düzenlemelerle bir kısım endişeler de giderilebilir” dedi.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından Kuala Lumpur’da (Malezya) düzenlenen 3. Türk İhraç Ürünleri Sergisi’nin açılışını gerçekleştiren Bakan Yazıcı, Yeni TTK için yöneltilen eleştirileri incelediğini belirterek, şöyle konuştu:

Eleştirenler kanunu okumamış

Yürürlükteki TTK 1957 tarihli. Ticaret değişti, teknoloji gelişti, şeffaflık, güçlü sermaye önem kazandı. Türkiye de buna göre kanununu yaptı. TBMM’de grubu bulunan siyasi partilerin uzlaşmasıyla 1535 maddelik kanun kabul edildi. Birkaç aydır da tartışmalar yoğunlaştı. Lehte, aleyhte sözler var. Bir kısmı kanunu bile okumamış, bir kısmı da sadece eleştiri konularına bakıyor ve ön plana çıkarıyor.

Güçlü ekonomi için

Bütününe bakınca gerçekten Türkiye’de olması gereken şirket yapılarını ortaya çıkaracak bir kanun. Şirketlerin güçlenmesi için denetimin ve yönetimin çok gerçekçi yapılması gerekir. Sermayesi güçlü şirketler güçlü ekonomiyi de getirir. Eleştiriler üç konuda yoğunlaşıyor; bir tanesi internet sitesi zorunluluğu ki bu konuda ‘üretime ilişkin bilgilerin, sınai mülkiyet haklarına ilişkin verilerin alenileşmesi ticari sır kavramanı zedeler, rekabeti önler’ deniyor. ‘Müşterilerin internet sitesinde yayınlaması o firmanın rekabetine aleyhte sonuç doğurur’ deniyor. Bir kere bu konu yanlış anlaşılmış. Bu düzenleme ile hiçbir zaman ticari sır olarak nitelenen müşteri bilgileri ve benzer veriler internet sitesinde yayınlanmayacak. Zaten internet sitesi zorunluluğu da 1 Temmuz 2013’te yürürlüğe girecek.

Borçların ilanı meselesi

Şirketlerin internet sitesinde şirketin borçları alacakları gibi bilgilerinin yer alması da eleştiriliyor. Bugünkü mevzuatta şirketler genel kurul yapmak zorunda mı? Evet. Genel kurulda mali tablolar, bilanço takdim edilmiyor mu? Ediliyor. Bunlar ticaret sicil gazetesinde yayınlanıyor mu? Evet. Öyleyse internet sitesinde yayınlanmasının zarar verdiğini söylemek de alenen abartı. Zaten internet sitesinde nelerin yer alacağı kanun sınırlarında olmak kaydıyla ikincil düzenleme ile belirlenecek. Bu konudaki yetki de bakanlığımıza verilmiş. Eleştirileri dikkate alarak bu ikincil düzenlemeleri yapacağız. Ancak eleştirilerde kanunun sınırlarını zorlayan şeyler varsa onlara uyan bir düzenleme de yapamayız.

Denetçi, denetliyor mu

Yeni TTK ile şirketlerin bağımsız denetim elemanlarınca denetlenecek olması da eleştiriliyor. Yürürlükteki TTK’ya göre bütün şirketlerin denetim organları var. Denetçiler genel kurul yapıldığında iki satır yazarlar. ‘Defterleri inceledim; kanuna aykırı bir duruma rastlanmamıştır. İbrasını genel kurula arz ederiz’ derler ve imzaları koyarlar. Halbuki denetim raporlarını okumamıştır bile. Böyle şey olabilir mi? Bu gerçeklerle örtüşüyor mu? Güçlü sermaye için şirketlerin mutlaka bağımsız denetim elemanlarınca denetlenmesi gerekir. Bu denetim de şirketlerin yapılarına göre sınıflandırılacak. Büyüklüklerine küçüklüklerine göre bağımsız denetim kurumlarınca mı bağımsız denetim elemanlarınca mı denetlenecek bu belirlenecek. Bütün dünyada da böyledir.

TÜSİAD’ın tavrına ‘sen neymişsin be abi’ derler

GÜMRÜK ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) hükümetin kesintisiz ilköğretimle ilgili yasa çalışmasına yönelik eleştirilerine ilginç bir tepki verdi. Bakan Yazıcı, “İnsanlar ve kurumlar kendilerini ayrıcalıklı görmemeli. ‘Her şeyi, en doğruyu biz biliriz’ demenin çok doğru olmadığı kanısındayım. O zaman insanlar size, bir zamanlar otobüslerin arkasında yazdığı gibi ‘Sen neymişsin be abi’ derler” dedi.

‘Kanun değişmez’ demem ama değişmesi gereken madde yok

 Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, “Benim değişmez diye bir sözüm yok. Daha önce de söyledim; bu kanunlar kutsal kitap değil. Bir kanun hangi konuyu düzenliyorsa o alanı rahatlatmak için yapılır. Biz ticaretin en kolay ve en güvenli yapılmasını sağlamayı amaçlıyoruz. Tüccarı sanayiciyi şirketleşmede zora sokuyorsa tabii ki bakarız. Ama öyle ‘50 madde var, 5 madde var’ diye bir şey de yok. Bence eleştiri konularının büyük bölümü ikincil düzenlemelerle açıklığa kavuşacak konulardır” dedi.

Ortaklar parayı şirketten değil gidip bankadan alsın

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, yeni Türk Ticaret Kanunu’nda iş dünyasını en çok korkutan ‘ortakların şirket cari hesabından borç almasına para ve hapis cezası’ getiren maddeyi de savundu ve bu konuda da geri adım atılmayacağını vurguladı. Yazıcı, şunları söyledi: “Şirket ortaklarının cariden para (borç) alamamasını eleştiriyorlar. E alsın mı? Niye alsın? Ortak para istiyorsa gitsin bankadan alsın. Şirket banka mı? Şirketin cari hesabından yetkili yönetici para alır. Bir ortak şirketten para alıyorsa bu diğer ortakların ve o şirketten alacaklıların aleyhinedir. Bugünkü durumda da ortağın şirketin cari hesabından kâr payı dışında para alması zaten mümkün değil. Bu, faizsiz sermaye kullanma anlamına gelir ki, Maliye açısından zaten cezalık suçtur. Biz buna bir yaptırım ekliyoruz. Para cezası var. O ceza ödenmezse hapis cezası var. Cezayı öderse hapis yok.”

Hiç yorum yok: