20 Ocak 2012 Cuma

Bağımsız denetim konusundaki belirsizlikler

Uluslararası standartlarla uyumlu Türkiye Muhasebe Standartlarını oluşturmak ve yayımlamak, bağımsız denetimde uygulama birliğini, gerekli güveni ve kaliteyi sağlamak, denetim standartlarını belirlemek, bağımsız denetçi ve bağımsız denetim kuruluşlannı yetkilendirmek ve bunların faaliyetlerini denetlemek ve bağımsız denetim alanında kamu gözetimi yapmak yetkisini haiz Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun kuruluş, teşkilat, görev, yetki ve sorumluluklanna ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) 02.11.2011 tarihinde Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmesi öngörülen yeni Türk Ticaret Kanunu'nun Vergi Usul Kanunu ile paralel şekilde yürütülmesi gereken değerleme, amortisman, defter tutma gibi konulara ilişkin hükümlerinin tamamında TMS'ye ve lağvedilen Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu'na atıf yapılıyor. 660 sayılı KHK sonrası bu atıflar Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu'na yapılmış sayılacak ve mevcut muhasebe standartları yayımlanacak standart ve düzenlemeler yürürlüğe girinceye kadar geçerli olacak. 


HESAP PLANI SORUN OLABİLİR

Yeni TTK'da atıf yapılan TMS incelendiğinde; söz konusu standartların halen uygulanmakta olan Tek Düzen Hesap Planından oldukça farklı düzenlemeler içerdiği görülüyor. Söz konusu standartlar halen SPK denetimine tabi halka açık şirketlerce kullanılmakta ve buna göre dönem sonu finansal tablolar hazırlanmaktadır.

Bu standartların tüm firmalarca Tek Düzen Hesap Planı yerine kullanılmasının ciddi bir uyum maliyeti ortaya çıkaracağı anlaşılıyor.

SINAV NASIL OLACAK?

660 sayılı KHK'de bağımsız denetim yetkisi bağımsız denetim şirketleri bünyesindeki YMM ve SMMM'lere verilmiş durumda. Ancak bu yetkinin otomatik olarak verilmeyeceği, bu unvana sahip kişilerin Kurul tarafından yapılacak sınava tabi tutulacağı anlaşılıyor. Söz konusu KHK'de tanımlanan bağımsız denetimin halen yeminli mali müşavirlerce gerçekleştirilen tam tasdik işlemi yerine geçip geçmeyeceği, bağımsız denetim yetkisinin YMM ve SMMM'lere ne çeşit bir sınavla verileceği, sınavı kimin düzenleyeceği ve kimin değerlendireceği konuları belirsizliğini koruyor.

VUK DEĞİŞMELİ

660 sayılı KHK'de konunun detaylarının daha sonra yayımlanacak ikincil mevzuatta düzenleneceği belirtiliyor. Vergisel açıdan bakıldığında, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmesi öngörülen TTK'nın ihtiyaca cevap verebilir şekilde uygulanabilmesi için bunlarla uyumlu VUK taslağının son halini alarak yürürlüğe girmesi ve TMS'de yer alan düzenlemelerin ne şekilde uygulanacağının netleştirilmesi gerekiyor.

Bunların dışında, TTK'da atıf yapılan ve finansal tabloların oluşturulmasına temel teşkil edecek TMS vergi matrahına esas olan mali karı hesaplamaktan ziyade ticari karın tespitine yönelik. Bu nedenle, VUK'da bilanço, değerleme ve defter tutmaya yönelik hükümlerin şu anki haliyle devam edebilmesi mümkün değil. TMS'de günlük amortisman, net bugünkü değer, karşılıklar gibi vergiden çok finansal tablolara yönelik düzenlemeler yer alıyor.

Düzenlemelerin bir çoğunun ise 213 sayılı VUK'da yer alan hükümlerle kıyaslandığında vergi matrahını azaltıcı nitelikte olduğu anlaşılıyor. Standartların bu haliyle uygulanması durumunda şirketlerin birden fazla sayıda bilanço çıkarmaları söz konusu olabilecek.

Metin Taş-Sezgin Özcan
AKŞAM

Hiç yorum yok: